6
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
206
Okunma
beynimin yosunlu hücrelerinden
militan düşler geçiyor
ağlama duvarı kalbim sensizliğin sükutunda
ay/kırı düşlerin berzahında soluklanırken a ş k
fikrim çürüdü
göğün göğsünden
yitik ninniler emdiğim günlerden kalma
acıya muştulanan hayal yıkımı düşlere kulaç atarken
kimsenin umurunda değildi kul"un aç"lığı
arasından geçerken yoksulluğun arka sokaklarında
kir ve nem bağımlılığıydı yaşamak denilen illet
balçığa saplanan umudu çıkarmaya çalışırken
’ellerim çürüdü ! ’
ateşin rahminde üşüyen harfler
düşünce süt beyazı sayfalara
ba"har olurdu sevdanın adı
engereğin ta kendisiydi z/aman
kıvrandıkça boğuyordu soğuk nefesi
rüzgar savuruyordu yaprakları dallarında
yıkılıyordu şehrimin surları birbiri ardına
adı konulmamış mevsimler soyunurken tüm çıplaklığıyla
utancım çürüdü
kendi yetiştirdiği tütenden içerdi babam
bağını bilmediği üzümü yemezdi
aklının ucuna ihanet damgası vurulmadan önceydi
postal sesleri ürkütüyordu kırlangıçları
ve kırlangıç yüreklileri
ah! tespih taneleri gibi dağıldı inancım
öfkem fersah fersah çoğaldı
dumanı dağ gibi tüterken sigara
inancım çürüdü
çocukluğu üç kurşuna hibe edilmiş
yitik bir alfabe üşüyor solumda
bir ninninin ezgisinde hüsrana uğrarken uykular
hıçkırıklara boğulur yalnızlığım gri rengi
dökülür yere nar taneleri
sarı bahar, kırmızı şehvetinde yıkanırdı
"cocuk kalsaydık yalın ayak, gönül yoksulluğu kadar titretmezdi tenimizi."
ve takılmazdı tellere uçurtmalarımız
tütün kokuyor ya babamın elleri hala
masumiyetim çürüdü
devşirme sancılar çekiyorum vişne çürüğü akşamlarda
b/ağrımda inceden inceye bir sızı akıyor
ba"har oluyor sevdanın adı
öpüp b/aşıma koyuyorum yaralarımı
yıkık
köhne bir evin yamacına çömelirken
isyanım çürüdü
duyguları iğfal edilen bir milletin çığlıkları
usul usul düşerken Dicle"ye
ahraz dilimin suskularını
adı konulmamış bir alfabeyle seslendiriyorum sana
gözleri misket mavisi Kürt çocuğunun dediği gibi
"be te jiyan nabe"
usul usul kanarken içim
sığırcık leşleriyle süslendi Mezopotamya
sevdam çürüdü
köhne zamanların canhıraş iniltilerinden farksızım
üzerimde son model bir entari hüzünden
devrik cümleler arasına sıkışmış nefesim
adını haykıran dilimi üç kulp sükutla diktim
nefesime bir ömürlük seni sürdüm
gönül bakracıma sevginden aşk akıttım
"ölümsün valla"
ey
gözleri döndüğüm kıblem
topla küllerimi sesimin sus yanından
yüreğim çürüdü
5.0
100% (9)