2
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
216
Okunma
telkin et beni bu aşka
ya da bırak kirpiklerin parçalasın sinemi
suyun kudretine
ekmeğin bereketine
ateşin hükmüne yemin ettim
toprağı d’eşen bilge karıncalara
peygamberi gizleyen örümceğe özendim
kanatlandım yedi iklimin üstüne güvercin gibi
yetmedi
a
ş
k
biraz t’uzaktı
gözlerimin zembilinden düşen ağrı
bu yüzden sesim içime aktı
irkildim
hasretin sancısı yüreğimde sızlayan bir düş
sonu belirsiz bekleyişlerin iç çekişleriyle
kudurdu işte Marmara
dudaklarının değdiği bir çay bardağında
hüznü yudumlarken
ahvalim cehennem
yokluğun talan
a
n
l
a
h’iç çekiyorum
adının geçtiği her mısra da
sanki dünya yıkılmış da
bir tek sen kalmışsın göğüs boşluğumda
çürüyor dilimde sana dökülen her sözcük
yutkunamıyorum artık bu özlemi
ah yar
çek yüreğimin pimini
tavan arasına sıkıştırılmış köhne bir eşya gibiyim bu dünya da
ahraz bir gülüş atıp geçiyorum
ah bilmiyorlar içimde kopan zelzeleleri
moloz bir aşk yığınıyım şimdi
y
â
r
dur gitme !
gidersen kökünden sökülmüş çınar gibi devrilirim yollara
gündüzüm geceme karışır
ve hiç bir ölüm p/aklamaz beni
susma/sana yâr
geceye mülteciyim sessizliğinde
bir yanım sarp uçurum
hasretin ölüm
ah ölüm
korkular içimde bitimsiz sanrı
dilimde pas tutmuş isli bir şarkı
gözlerime tüneyen zehir zemberek gidişler
yürekte mıh
beyinde vaveyla
bir nefeslik daha kal
sonra
dökülsün boğazıma yutkunamadığım aşkın her zerresi
sicili bozuk alfabeler türesin münzevi susuşlarımda
sen yine de
seni bana bağışla
yitirdim elimde avucumda kalan ne varsa
senden hatıra
’s e n i s e v i y o r u m ’ cümlesinden b’aşka
bir ömürlük daha kal
sesinin tınısındaki o ürperiş adına
yüreğime kondurduğun öpüş hatrına
ses ver feryadıma
gitme yâr
bırakma
5.0
100% (8)