bu şiiri bakire burcu
çiçeklerinin
topraktan kopartılıp
vazolarda kokusunu kaybetme evresini
ünlü bir ressamın
hüzünlü bir şekilde nakşetmesinin
yıl dönümünde yazıyorum
kahrol!
hâlâ yaşıyorum
/.
paltosu rüzgarda uçuşan
kadınların geçtiği
tenhâlığında
güllerin rengini soldurttan caddeler
susuz dudakların şehvetle hârelendiği
vakitlerde
kimsesizliği oynuyor ıslak ve mağrur
gelip koluma takılıyor ’ yalnızlık"
//.
küheylan bakışlarıyla umut saçarak
alnacıma rujunu bulaştıran
ölüm bırak nar kokulu avuçlarını alıp avuçlarıma
hohlayayım buğday kokan nefesimden
çevgenime konan kuşlar türküler söylesin
gözlerime yamalayıp sevinci
bırak altın denizinde buğdayın
filizlensin bakışlarımız
///
hâsıra dönmüş toprağında
kâvmine sırt çevirmiş bir ateistin
gözlerindeki "
Allah" yoksunluğuyum
çiğ kanımla yoğurup kendimi
ete kemiğe bürünmüş
aşk oluyorum
bir kahkaha çiçeğiyim
yosun tutmuş gamzelerinde
kahrol!
~~seni sevdikçe ölemiyorum ~~