CENNET DİYARI
Anne, görüyor musun bak
Yine bir akşam daha oldu, Sanki hiç gün doğmayacak gibi Yıldızlar üşüştü birden üzerine Sanki bana bakıp Hesap soracaklar diye Titredim, korktum, Havada soğudu, üşüdüm anne. Huzur sokağı nerede, biliyor musun? Nasip olmadı gitmek oralara, Sordum işte öylesine. Yoksa bana kızdın mı? Neden bakmıyorsun bana Utanıyor musun anne. Hani adalet vardı, mülkün temeliydi Yok, yok, duydum ki Saltanat, mal, mülk kimde ise O koyar, o sağlarmış hürriyeti. Prangaları bağlamışlar yüreklere Geçit vermiyor, sarp yokuşlar gibi. Kilitli, anahtarı bulunmuyor. Hançeri saplamışlar yüreklere Acısını hissediyorum, korkuyorum anne. Hep söylerdin hatırlıyor musun? Sakın yalan söyleme, minnet etme kimseye Söyledim, ettim anne üzülmeyesin Hep huzurla yaşayasın diye. Unuttun mu, söylesene Ama ben unutmadım, unutamadım anne. Seni özler durur, seni yaşarım Gurbet diyarında ah edip, of çekip Hatalarımla seni anar sızlanırım. Yanaklarındaki o şebnem taneciklerini Semadan arşa düşmesini önlemek için Hasır olmak isterim önünde, ama nafile İşte o anda benimde gözlerim bayatlamış Çiğ taneleri gibi buğulanır Hani soğuk bir havada pencereler Nemden buğu tutar ya Harama uzanan parmaklarımda Yazılar yazmaya çabalarım. İşte onun gibi Ama ne yapayım, erkekler ağlayamaz derler Uhdesi kalır içimde, sana güzel bir Yaşam sunamadım diye…. |