0
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
76
Okunma
Hayat anlamsız gelmeye başladı 22:15 treninde
İlgisiz birer ceylan gibi
Savruluyordum daldan dala
Kırmızının tonlarını yaşıyorduk
Martın ortalarında
Ceylanlı bir ben
Geçiyordu içimden
Koşuyordu gölgeme
Ölümün saatini bilmeden
Uçurumun bir adım ötesinde
Sessiz ağızlar geziyordu
22:15 treninde
Yorgun ve yüzsüz birer ceylandı hepsi de
Ölümün saati yorgunluğun bittiği yerde,
Başlamıyordu belki de
Yorgunluğum bir ceylan gibi
Koşuyordu gecede
Sessiz ceylanlar vardı 22:15 treninde
Arzularına esir olmuş
Suskun yaratıklar,
Yorgunluğun beşiğinde.
Gözlüklü ve cüretkar tanrılar,
Yürüyordu gölgelerde.
Ayakkabılar yeni, saçlar yapılmış
Eller taze
4 bacaklı tanrılar vardı
22:15 treninde