Çatılar ve çıkıntılarıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Aklıma evlerin kenarlarında yağmurdan korunmak için duran insanlar ve onların çaresizliği geldi. Aklımda bir hayal canlandı sanki bende ordayım ve yaşıyorum onlarla beraber o gerçekliği.
Güzel şehrimin üzerinde açan
Ağzına kadar dolu bir bulut vardı Yavaş yavaş eğildi Ne kadar da sevimliydi gelişi Göğü kavrıyordu pamuktan kolları Bir anne sıcaklığına sığdırabilirdi onu tanımayanlar. Bir çocuk gibiydi o Canı yanan bir çocuk.. Zamansız bir vakit kustu herşeyi Bulut altı herkes tedirgin Ve kaçışan insanlar Evsizler ve sokakların çocukları Sığınacak bir liman arar gibi Gözleriyle kesiyorlar çatıların çıkıntılarını Etraf karanlık, kalabalık Fazladan sığınacak çatı bile yok Şuan bir çatışma aldı dört bir yanı Gözlerde ümit arıyor annenin çocukları Bulutlarla savaşıyor evlerin çatıları Bulutlar acımasız ve de öfkeli Kazanlar kaplar ortalık savaş yeri Onlarda biliyor çatı kaybediyor savaşı Evlerin bulut görmeyen yerleri Besler büyütürdü kuşları O gün kuşlar da insanlar kadar tedirgindi Ve kuşların tamamı firari Evlerin içinde oturanlar Yaşamamıştır böyle bir heyecan Belki de oturmuş belgesel izliyor hepsi Yabani hayat, doğa, yalnızlık falan Pencereden uzatsalar bir Kullanmadıkları saksıyı Hepsi görecekler Perşembe pazarına dönmüş çarşıyı Çocukken bize de gece gelirdi, Öfkeli gölgeler. Çocuktum; Gölgeleri ağlıyor sanırdım Ve olmayan anneme sarılırdım Olmayan çatının, olmayan çıkıntısında. |
Oy oyy değerli kalem şiiriniz beni aldı nerelare götürdü, bir de saçaklardan sarkan buzlar vardı onları kırıp dondurma gibi yalardık iyi mi sonra da burnumuzu çeker dururduk. Bunlar tabii işin eğlencelı yanı. Ya o evsiz barksız olanlar, çaresizlikten yaşamlarını sokaklarda sürdürenleri düşünmek bile istemiyorum ne zor ne acı. 😓
Neyse yaz yaz bitiremeyiz bunları iyisi mi bu inayet kokan şiirineze ve duyarlı yürek sesinize gönül dolusu tebriklerimi bırakıyorum.
Ve bana çocuklugumu hatırlatan. Yad etmeme vesile olan bu şiiriniz günümün şiiridir...
Sonsuz saygılarımla...