/Veronika/ - 2
Az önce geldim kapına dağınıktın
Çılgınlık ilişti ruhuma Olsam minik bir yel iken Koca bir fırtına Duymaz mısın yine Veronika? Binlerce uçurumdan düşüp Okyanustan esmek toprağına Ve sarmak meltem gibi tenini, Üşür müsün Veronika? Mikail sürerken beni Mısır’a Son kez uğuldarım pencerende Yüklenirim en ağır nesneyi Kendimce bir gül yaprağı atarım Mavi pencerene Koklamaz mısın ey Veronika? Piramitlerde ararım en gizemli yüzünü Kızar Mikail sarhoşluğuma Seyreylerim Hindistan’a Taç Mahal anlatmaz sevdamı Islığımla yazarım Senin en güzel yanını Görmez misin Veronika? Emir gelir Mikail’den Her çiçekten bir tohum yüklenirim Onları saçarken bir bir toprağa Her birine anlatırım hikâyemi Sen olup düşerler yeryüzündeki çatlağa Yeşermez misin artık Veronika! Hiddetli esmemden korkma Eğme başını kulaklarını kapama Haykırışımdır sana Duymaz mısın Veronika? |