Mahzenlerden yükseliyor ölülerin eski duaları. Çürük kemiklerden medet umuyor din simsarları. Uydurup duruyorlar şeytani vaatlerini. Siyah bayrakların gölgesinde kıvranıyor tarih. Kimdi düşen? Kimdi ölen? Kimdi susturulan?
Bir şehrin duvarına asılmış eski kehanet: "Bir şair öldüğünde, bir imparatorluk çöker!" Ve biz, umursamazca mezar taşlarına yeni harfler kazıyoruz, Dili kesilmiş çocukların sessiz çığlıklarıyla! Ölmeden de susturduk diyemesinler diye.
Zaman, yıkılmadı belki, ama canı yandı. Şiir, eski bir pencerede sızan yaraydı. Ve şimdi, kalbimize batmış kurşun gibi sıcak bir sessizlik, Yalnızca yeraltı nehirlerinin uğultusu duyuluyor, Ve o gürültüde kayboluyor her şarkı, her yemin.
Ah, caddelerde biriken tütün dumanı, Kapalı perdelere sinmiş eski ihtilallerin korkusu. Şimdi hepsi rüzgârda uçuşan boş manifesto sayfaları, Suskun bir şehrin, kırık bir aynada yansıyan yüzü!
Bizi kim görecek, bu terkedilmiş sokaklarda? Hangi rüzgar taşıyacak, bu ölü bedenleri? Hangi yıldız aydınlatacak, artık geceyi ? Hangi zaman, bu izleri silecek? Ve kim gömecek, bu kirli hatıraları?
Sorular cevapsız, Çünkü geceler yasadışı. Ve şairlerin alınmış kalemleri. Ama yine de şiir, Sokaklara sarkıyor kanlı bir pankart gibi!
Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
"Sıcak Kurşun ve Mavi İlahiler" şiiri, derin bir toplumsal eleştiriyi ve tarihsel bilinçaltını etkileyici bir şekilde yansıtıyor. Şiir, savaşların ve devrimlerin getirdiği yıkımı, ölülerin duaları ve çürüyen kemiklerle metaforik olarak dile getiriyor. Din ve tarih temalarını işleyen şair, siyah bayrakların gölgesinde kıvranan bir tarihi ve susturulmuş sesleri vurguluyor. Var olun, üstadım; bu yolda yürüdüğünüz sürece, edebiyatımız sizin gibi yürekten ve içten şairlere her daim ihtiyaç duyacaktır.
Cok güzel bir şiir olmuş günumün şiiri. Tebrikler Yazan Adam. Asırlar boyu yapılan din sömürülerini, ihtilalleri, insanlik tarihini güzel özetlemissiniz secilmezse üzülürüm. Saygılar.
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim üstadım. Güne düşmekten çok gönüllere düşelim yeter. Desteğiniz ve beğeniniz için çok teşekkür ederim. Sevgi ve saygıyla...
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim üstadım. Güne düşmekten çok gönüllere düşelim yeter. Desteğiniz ve beğeniniz için çok teşekkür ederim. Sevgi ve saygıyla...
"Düşün, uzay çağında bir ayağımız, Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri Düşün, olasılık, atom fiziği Ve bizi biz eden amansız sevda, Atıp bir kıyıya iki zamın Yarının çocukları, gülleri için Herbirinin ayvatüyü, çilleri için, Koymuş postasını, Görmüş restini. He canım, Sen getir üstünü."
Değerli eserinizi okuyunca , üstad Ahmet Arif'in bu dizeleri geldi aklıma .
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Büyük bir üstadı hatırlatabildiysem yazdığım amatör dizelerle bu benim için gurur kaynağıdır. Yazma yolunda cesaret verecektir bana. Sağ olun. Sevgi ve saygıyla...
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Büyük bir üstadı hatırlatabildiysem yazdığım amatör dizelerle bu benim için gurur kaynağıdır. Yazma yolunda cesaret verecektir bana. Sağ olun. Sevgi ve saygıyla...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.