5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1006
Okunma
Yıldızlardan düştüm dün gece
akşamcı ve kör yalnızlar ağlıyordu rıhtımda,
yalan yanlış bandralı gemiler
geçerken boğazdan
aydınlık denilerek kandırılmıştı
koca bir şehir ve korsan sevinçlerin
alkışıyla yankılanırken Samatya.
Daha baştan kaybetmiş çocukların
akşam serinliği telaşı vardı
sur diplerinde,
cümbüşlü şarkıların rüzgarı eserken
pahalı yosma gülüşleriyle birlikte
ucuz şarap satıyordu kurnaz tüccarlar
ve herkes kadar yalnızdılar ve üç kağıtçı.
Yolcuların vedasından önce
sigara dumanı alıkoymuştu İstanbul’u,
acının tetikleyicisi olmuş sirenlerin
bilindik fakat alışılamaz uğultusuyla
nefes almayı güçleştiren bir hava
çöküvermişti Sirkeci’ye
kalanların muhafızı ayrılıklarla birlikte.
Acıtan şarkıların sesi duyuluyordu
kalabalık anılar göçüp giderken
uzak kentlere,
eve dönüş mecburiyeti hakimdi
sevenlere ki onlar
Cumartesi gölgeleriyle
baş başa kalmış birer aşıktılar.