İNSANLIĞIMDAN UTANDIM
Bin parçaya bölünmüş, yıkılmıştı ocaklar,
Yıllardır aynı acıyla, yanmakta sokaklar, Ayakları yalın, karnı aç olan çocuklar, Gördükçe yerin dibine geçmeliydi insan, Hala gülüp eğleniyoruz, hiç utanmadan. Hani; komşusu açken, müslüman tok yatmazdı, Hani; tek vücuttu bu ümmet parçalanmazdı, Şu fani dünyada insanlık azdıkça azdı, Evladını kaybetmiş annelere yansaydık, Belki haya ederdik, azıcık utansaydık. Bir çocuk vardı, yalın ayakla titremekte, Bu durum karşısında insanlığım ölmekte, Nasıl vicdandır bu; hala gülüp eğlenmekte, Onlar zulmü yaşarken, biz derman olamadık; Masumların cürmünü, sırtımızdan atamadık. Ne tenhadır mekanlar, ne güvenlidir yollar, Her taraf kıyamet yeri, parçalanmış kollar, Yıllardır İçimizde yaşarken hain eller, Şimdi insanlık, ağır imtihandan geçmekte, Kimi bakıp giderken, kimi şerbet içmekte. Bir masum insan vardı, zindanlara saklanmış, Sanki her geçen günü, bir yıl gibi yaşlanmış, Kime el uzattıysa, yardımı yasaklanmış, Yıllardır görmediği, evladının yüzünü; Hicranla vedalaşıp, öpüverdi gözünü. Orada millet değil, insanlığımız bitti! Mü’min diye geçinen, imtihanı kaybetti! Zilletle yaşamaktan, ölmeyi tercih etti! Şimdi şehit olanlar, gökte pervaz etmekte, Kalbi huzur içinde, cennetlere gitmekte. Sakın deme bana; kalbim nefretle doluyor, Her gün bu toprakta yüzlerce insan ölüyor, Yaşamak buysa eğer, ümitlerim soluyor, İnsan olsaydım eğer, yaşarırdı gözlerim, Sana değil ey insan, nefsimedir sözlerim. ...andelip... |
Sonsuz saygılarımla