KIYAMETİM KOPAR
"Her giden, ardında bir kıyamet bırakır; kiminin kalbinde kopar, kiminin gözlerinde yağar."
Ne zaman bir sokakta adımlarını duysam, Kaldırımlar çatırdar, taşlar incinirdi. Bir gölge düşerdi pencereme ansızın, O gölge seninle, hayalinle demlenirdi. Denizler taşardı iliklerime, Martılar kanat çırpardı üstümde. Bir bakış, bir gülüş silinmiş gibi gecemde. "Sen yoksun," derdim, hissederdim, Kıyametim kopar, ağlardım. Bir yağmur başlardı inceden, Her damla, senin dilinden fısıldardı. Bir anlık vuslatın hüznüyle, Sensizlikle biten her ömür gibi, Ben, ıssız köşelerde kaybolurdum haliyle, Kıyametim kopar, ağlardım. Gittiğin limanlar, terk ettiğin şehirler, Beni hep sana getiren yollar gibiydi. Sevdiğin o hayırsız çöp oğlanın sureti, Zemheride bir kırgınlık yankısıydı. Sen onunla gülüp yürüdükçe, Ben ardınızdan ölümüne gelirdim. Sabahlar bıçak gibi keserdi içimi, Yastığımda unuttuğun kokun kalırdı. Dönüp de bakmazdın, Beni sevmediğini bilirdim, Yine de beklerdim. Kıyametim kopar, ağlardım. Ne vakit bir şarkı çalsa eski radyolarda, O şarkı seninle dolardı, susardım. Sözleri hançer gibi saplanırdı kalbime, Her notada seni arardım. Bir iskele, bir vapur, bir veda... Yüreğimden kopup giden her şey seninle yaşardı. Yürüdüğün yolları arşınlardım gece vakti, Belki bir iz, bir nefes bulurum sanırdım. Ne ay ışığı ne de yıldızlar, Senin kadar soğuk bakardı gökyüzüne. Özlemin, bir uçurumun kıyısı gibi... Bir adım atsan, düşer, parçalanırdım. Kıyametim kopar, ağlardım. Kimi gün bir kahvede otururdum sessizce, Elimde titreyen bir bardak çay. Camdan dışarı bakardım, boş sokaklara, Belki sen geçersin diye, belki o hayırsız. Ve o anda bir rüzgâr savururdu yaprakları, Kalbimi de alır götürürdü uzaklara. Yine o liman, yine o gemiler... Yine sen, yine o hayırsızın eli elinde, Kıyametim kopar, ağlardım. Bir gün döner misin diye hayal kurardım. Hayallerim de eskirdi dörtnala. İçimde bir şehir kurmuştum sana: Yıkık, dökük, virane... Her sokağına adını yazmıştım, Her duvarına aşkımızı kazımıştım. Sen, bir biblo gibi geçip gittin, Beni ardında unuttun, bıraktın. Kıyametimi koparttın, ağlattın. Şimdi ne zaman aynaya baksam, Yüzümde senin kayıp izlerini bulurum. Bir sigara yakarım, dumanına üflerim. Belki getirir güzel yüzünü, Başıma düşen o sarı yaprak. Belki uzandığımız o çamurlu kara toprak. Havadaki bulutlar, tatlı tatlı esen hatıralar. Bilirim, dönmezsin artık. Ve ben, bu yarım kalmış sevdada, Kıyametim kopar, ağlarım. Halil Kumcu 26 Aralık 2024 / Perşembe / Ankara |