Suçun Kimliği
Aklı epey karışık zamana denk gelmişiz.
Eskiden... Çok eskiden anlatırdı eskiler birkaç kelime. Herkes taşırmış dostunu. Olmadan bir evcilik oyunu. Şimdi bu zamanda, Dostluk ilk terk edilenmiş Çünkü herkes, kolay bir yol edinmiş Bahaneler her sözün evi, Yırtık viraneler kimsesizlerin meskeniymiş Günün yorgunluğu kendine sırdaş ararken Yarından dünün izlerini silme telaşı, Yine bana terk edilmiş. Özler oldum bu günlerde. Aynaya bakıp ağlamak gibi, Nasıl özlenirki bu deme, Anlamıyorsa seni aynadaki sen bile Nasıl özledim nedir başka birine... Okadar küfür dolu dize varken Kim hak eder özlenilmeyi Ağzım bu ara hep bir bozuldu Arada ağlarken, Aynadakine göz kırpıp, Arkası kalabalık küfürler deniyorum Hani sanki Ankarada dayısı olan, Yada bir mafyanın yeğeni küfürler Öyle kalabalık yani, Aynalara yansımıyor aklım Yansıyan içimdekiler olsa, Belkide kendimi bırakır onlara söverdim. Kim bilir, Belki kendimi af bile ederdim. Bu kimin suçu bilemedim. Benimmi yoksa aynadaki beninmi? Suç benim... Benim suçum. |