SIZI ÜZERİNE
Bu sabah yüreğimi yoklayarak beni uyandıran o ince sızıyı dinleyecek olursam; sanki bana bir dönemin bittiğini söylüyor.
Sanki bu sabah başka bir güne, yeni bir bene uyanmışım gibi... Üzerimde haksız baskı kuran bir güce, sürekli yargılayan bir sese, ait olmadığım bir işe, güvende hissetmediğim bir yere, kabul görmediğim bir kimseye, sürekli hakkımın yendiği bir sürece, daima yargılandığım, adil olmayan bir döneme veda etmişim gibi... Yalnız gelin görün ki; tüm bunlar lehime gibi görünse de, alışık olmadığım bir yaşamın aşina olmadığım duygularının karmaşası içindeyim ben de. Hani derler ya; alışkanlıklardan vazgeçmek hep zor olmuştur diye, Kozasını delmeye çalışan bir tırtılın uçma vaktinin geldiğini biri ona söylese, kendi başına verdiği sancılı mücadelenin şiddetliyle sanırım bu sesi duymazdan, o bilgiyi görmezden gelirdi... Ama şundan eminim ki, o da ben ğibi mutlaka biliyordur; ’dönüşümün bir kelebeğin yazgısında olduğunu’... Bazen direnmemek, olanı kabullenmek bilgeliğin ta kendisidir... |
:))
üzülüyorum demeyeceğim elbet
sonucun aslında ne olduğunu okurdan önce bildiğinizden...
rutubetli resimlerin en güzeli bizken şair
ve telli duvaklı ve pırlanta reklamındaki uyuzluk gibi ve di ....! bilmem ne ile başlayan ve farkındasındır elbet
ve işte ondan,
içtenliğinizi hiç geçiremediniz bize...
gerisi yalakalık ve dua ve ikisiyle de işim asla olmazken...
eyvallah.