Cebimdeki Çakıl Taşları
ben seni gördüğüm zaman
kapı aralığından fırlayan bir çocuğum annesinin tembihine rağmen! "gitme" denilen o yasak yerlere soluk soluğa bir heyecanla koşaradım yürüyorum yine o ağacın dibindeyim yine öyle bir yağmurun altında yine yalınayak.. ben seni gördüğüm zaman pencereden sarkan bir çocuğum kainat d’evriliyor üzerime aşağısı karanlık aşağısı uçurum.. ben seni gördüğüm zaman bir deniz kenarında kumdan kaleler yapıyorum kâğıttan gemiler diziyorum cebime çakıl taşı saklıyorum uçurtma uçuruyorum mesela salıncakta sallanıyorum güneşi selamlıyorum ben seni gördüğüm zaman annemin kucağındayım henüz bir alfabe’m yok! badi parmağımı ağzıma götürüyorum |