PENCERE
PENCERE
Evlerde oturuyoruz, komşuluk, akraba modası geçmiş Bir yanımız köylü, bir yanımız kentli, kimimiz göçer Kimimiz şiir, öykü, roman, resim, kimimiz amaçsız yazar Zamanın örgüsünde gençliğimiz, üstelik ajandası geçmiş… Karşımızda ekran, pencere, hemen iletiriz günaydını Hoşluklar, sürprizler, bazen de hüzünler var, titretir canı Umuda asılırız, insanın refahla, huzurla geçse de yaşamı, Gülümseyen, ışıyan aydınlık, ille ki kuşatır, sarar dört yanı. Kahvaltı, gün akışı, yoğunluğu aşma savaşımı bir süre Gündem yazılır, çizilir, okunur; aile sıcaklığı çepeçevre Sanatla hep iç içe olmak ne hoş! Sonrası yeniden pencere Özlem rüzgârları eserken, düşler fısıldaşır, dalarız anılara. Bin bir çağrı yüreklerde, aşkla yürüyoruz iç dünyamıza Mor, mavi, pembe, yeşil toprağın şenliği, dolsun içimize Hani o düşler ülkesi var ya, Anka kuşu, barış taşısın bize! Direnmek yakıcılığa, pencereden sızan kül kokusu taptaze. Pencere, kucaklamak masmavi göğü, baharı, yazı, güzü, kışı Tek şey söylemek sevgice, en güzeli, insan olabilme bakışı Dalarken güneş yalnızlığımıza, söz dinlemeyen zaman akışı Pencereden akseden ışıltılarla, sonsuz kılmak var dünyaya aşkı. Gülşen Şenderin |
Sıkılınca açarız.
İsteriz getirsin güzel kokular
Getirsin duymak istediğimiz haber
Tebrik ederim