Sokağın Çığlığı Sıcak Evlerin Sessizliği"Bir sokak lambası yanıp söner, Kaldırımlarda yatan gölgeler, Yalnızlığın en soğuk yüzü, Bir çocuk, ayakları çıplak, gözleri dolu. "Ben rüyaları unutalı çok oldu, Düşlerim beton zemin, battaniyem gece. Kimin umurunda ki? Kimin kalbi soğur ki bu sokakta? Ellerim çatlak, ayaklarım yara, Dün bir kuru ekmek buldum, Bugün açım. Ama siz sıcak odalarda, Masallar dinliyorsunuz, uyumadan önce. "Sen sokaktan bakıyorsun hayata, Ben pencereden. Aramızdaki cam kalın, Ama bir yanım hep ürperiyor... Annem bana çikolata alır, Babam oyuncak. Ama senin ellerin, Hangi oyuncakla oynar ki? Sokaklar ürkütücü gelir bana, Oysa senin evin orası. Korku ve karanlık, Senin dostların mı artık?" "Dost mu? Karanlık dost olmaz, Ama alışıyorsun. Çünkü başka çaren yok... Benim evim gökyüzü, Kollarımı yıldızlar sarar. Ama yıldızlar soğuk, Tıpkı insan kalpleri gibi... Bir çöpte oyuncak bulsam, Sevinçten gözlerim parlar. Sen her gün yenisini alıyorsun, Ama hiç birini sevmiyorsun... Ne garip, Benim düşlerim sende gerçek, Seninse gerçeklerin bile sende eksik." "Doğru söylüyorsun belki, Ama ben hiçbir zaman bilemedim, Açlığın nasıl bir his olduğunu. Ne zaman istersem yemek var, Ne zaman üşüsem battaniye... Ama bu kadar fazlalıkta, Yine de mutsuzum bazen. Oyunlar sıkıcı geliyor, Annemin kucağı yetmiyor... Belki de senin düşlerin kadar, Benim gerçeklerim eksik. Sen çöpü karıştırırken, Ben oyuncaklarımı fırlatıyorum bir kenara." "Fırlatacak bir oyuncak bile yok bende, Ama ben direnmeyi öğrendim. Her güne bir savaş gibi uyanırım, Her gece bir zafer gibi kapanır gözlerim... Senin gibi okula gitmedim, Defterim, kalemim olmadı. Ama sokaklar öğretti bana; İnsanların sessizliğini, Dünyanın adaletsizliğini." "Ben her sabah okula giderim, Ama bazen o bile anlamsız gelir. Kitaplarım çok güzel, Ama sayfaları sıkıcıdır... Belki de seninle bir gün, Yer değiştirmek isterdim, Ama korkarım sokaklardan, Ve sen de benim hayatımı sevmeyeceksin." "Sen bana hayatını versen, Ben onu sevinçle yaşarım. Ama sen benim yerime geçsen, İlk yağmurda kaçar gidersin... Çünkü senin ellerin, Hiç taş tutmadı, Senin gözlerin, Hiç açlıktan kararmadı... Biz farklı dünyaların çocuklarıyız, Ama aynı sokaktan geçiyoruz bazen. Sen sırtını dönersin, Ben başımı eğerim..." "Doğru söylüyorsun, Ama bir gün, Belki birbirimizi anlamayı başarırız. Senin gözlerinden bakmayı öğrenirsem, Ve sen benim ellerimde sıcaklığı hissedersen..." Ve sokak sessizleşir, Bir taraf battaniyesine sarılır, Diğer taraf geceye. Ama yıldızlar hala oradadır, Herkese aynı uzaklıkta, Ama hiç kimseye eşit değil." Erol Kekeç/10.09.2024/Sancaktepe/İST |