İstanbul sokaklarına çiziyorum sevdanın ayasını senin gözlerinden benim gözlerime
eski ağızlarda dolaşıyorum dağlara, taşlara, ovalara, suya yazılan mabetlerde duyulmayan aşklarda. kara toprağın göğsünde yıkanır gövdesi göğün ışıkları alabildiğine açılır serilir secdelere kor sesleri
uzanıyorum boylu boyunca Kanlıca ’ya şehrin havası eğilip alnımı öpüyor tarih, insana sır olanı, gördüğünü demler iki elimle eskimeyen duada birleşiyoruz ruhum açık-seçik yedi renkli tespih çoğalıyor imamesinde kâf dağları
yürüdüm, Allah’ın adıyla defterde insanlar gördüm görülmedik azgın dalgalar sardı Boğaz’ımı aylarca sürükledi durdu İstanbul diz çökmedi boz, bulanık girdaplara iki yüzüyle bile karşısına çıkan hayata diz çökmedi şehvetli, kızgın mayhoşluklara yarıldığında gökler ve yerler ölüler gece uyanır nasılsa gerisin geri
uyandım filiz veren seher vaktinde Meryem’in beyaz topuklarını öptüm çocuksu sevdaların gözlerine, gözlerimi emanet ederek büyüdüm…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SUSKU ÇIĞIRTKANLIĞI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SUSKU ÇIĞIRTKANLIĞI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Değerli üstadem harika duygularla kaleme aldığınız, Gönül sesinizi büyük bir beğeni ile okudum , Kaleminiz kavi ilhamınız daim olsun, Gönül sesinizin hiç susmaması temennisi ile, En kalbi duygularımla huzur sevgi sıhhat sağlık başarı mutluluk getirecek olan yeni yılınızı kutlar esenlikler dilerim.
yürüdüm, Allah’ın adıyla defterde insanlar gördüm görülmedik azgın dalgalar sardı Boğaz’ımı aylarca sürükledi durdu İstanbul diz çökmedi boz, bulanık girdaplara iki yüzüyle bile karşısına çıkan hayata diz çökmedi şehvetli, kızgın mayhoşluklara yarıldığında gökler ve yerler ölüler gece uyanır nasılsa gerisin geri
"ölüler gece uyanır nasılsa gerisin geri…" Son dize, hem metafizik bir çağrışım hem de insanın ölümsüz ruhuna dair bir inancı yansıtıyor. Bu gece uyanışı, hakikatin ve hesabın vakti olarak düşündürücü bir iz bırakıyor.
Şiiriniz, hem ruhani hem de varoluşsal bir derinlikle işlenmiş, okurun zihninde ve gönlünde yankılanan eşsiz bir eser olmuş. Sizi gönülden kutluyorum, üstadım!
Bu şiir, hem İstanbul’un hem de insanın içsel yolculuğunun derinliklerine inen, tarihsel ve manevi bir dokunuşa sahip ben uzun yıllar İstanbul senden bir alacağım var diye diye şiirler yazdım kayıp olan yüreğimi aradımm. İstanbul sokaklarında sevdanın izlerini sürmeyi öyle iyi bilirim ki aynı zamanda kadim zamanları ve geçmişi de aramak.... Şiirin hem bireysel bir aşkın hem de insanın evrensel varoluşsal arayışının bir yansıması.
"İstanbul sokaklarına / çiziyorum sevdanın ayasını" dizeleri, sevdayı belki de bir yaşam yolculuğunu İstanbul’un sokaklarında şekillendiriyor oluşunu vurgulamışsın. Bu sevda, şehri bir tür manevi arayış ve derinleşme alanı olarak kullanır. "Eski ağızlarda dolaşıyorum / dağlara, taşlara, ovalara, suya yazılan / mabetlerde duyulmayan aşklarda" dizeleriyle geçmişin ve kadim kültürlerin izinden gidildiği, eski zamanlarda kalan aşklara ve dini ritüellere gönderme yapmak böylesine usta kalemin harcı olur ancak. Bu, şairin sadece şehri değil, aynı zamanda yüreğin de zamansal bir yolculuğa çıktığını göstermiş.
"Serilir secdelere kor sesleri" burada da dini ve manevi yoğunluğu ifade etmen şiir gibi şiir diyerek sarılasım geldi mısralarına. Manevi bir temizlik ve arınma içinde, dua ve ibadetle bir bütün olma arayışında olmanın mısralara yansıması. "Kanlıca'ya uzanıyorum / şehrin havası eğilip alnımı öpüyor" dizeleriyle İstanbul’un tarihi ve mistik atmosferi, kalemin ruhsal bir deneyim yaşamanla iç içe geçmiş. Burada, şehri bir aşk objesi, manevi bir öğreti kaynağı olarak vurgulamak şiire ayrı bir renk katmış. "iki elimle eskimeyen duada birleşiyoruz" hangimiz dualara sığınmıyoruz ki. "Diz çökmedi boz, bulanık girdaplara / iki yüzüyle bile karşısına çıkan hayata" burada da mücadeleci ruhun yansımış mısralarına. "Uyandım filiz veren seher vaktinde" her suskunluk bir uyanışın öncesidir aslında taze bir başlangıç ruhumuza hep iyi gelir. "Meryem’in beyaz topuklarını öptüm" saf, temiz ve masum bir sevdanın izinden gittiğini anlatmanın sen hali..... Yani sonuç olarak şiiri bitirdiğimde sarıldım Ey İstanbul Senden Bir Alacağım Var diyerek dizelerine ablanın şiirlerinin gölgesine minder sermeyi severim alışkanlığımı bozmayım şuraya kıyıcığına minder serip koklaya koklaya uyusam bu şiirin belki ruhumun acıyan İstanbul yanına iyi gelir....
İmrenilesi güzellikteki dizelerin kalemini yürekten kutluyorum. Bilhasa da finali ayrı bir güzeldi. Nice kalıcı eserlere diyor, saygı ve selamlarımı sunuyorum.
İnsanların iki yüzü, hayatı da kendine benzetti zahir.
Büyüklere özenip büyüdükçe insan kabuğuna çekilmek, küçülmek kaybolmak istiyor etraftan. Siz, siz olun çocukluğunuzun sefer tasını hep yanınızda bulundurun. Bir de yerli malı haftasında yediğimiz üzerine çimen kokusu sinmiş şeker elmalarını da Sevgili Ümmühan Hanım...
Ardı ardına birbirini kovalayan cümlelerle yedi tepeli şehrin belli bir kısmını alarak avuçlarına, iç yangınının çaresinin sahibini kutsayarak şiirde, örgü örer misali bir sonrası nasıldır duygusu uyandıracak şekilde, Gelip geçen insanlara bakarak biraz geri çekilip... geçen vaktin pahasına yazılır gibi kaleme alınmış bir eser. Anılan kişiyi dua da dua da ki semada semada ki rüyada anlatan bir güzellik öyküsü. sitem her daim olmalı tabi ki. Ruhun yolculuğu dağlar dağlar üstüne Gönül ikliminin kimi yağmuru kimi güneşi doğmuş satırlara... Tebriklerimle Saygılarımla
shopen tarafından 4.12.2024 00:07:03 zamanında düzenlenmiştir.
shopen tarafından 4.12.2024 00:07:47 zamanında düzenlenmiştir.
uyandım filiz veren seher vaktinde Meryem’in beyaz topuklarını öptüm çocuksu sevdaların gözlerine, gözlerimi emanet ederek büyüdüm…
Hissedilerek ve içtenlikle yazılmış, muhteşem güzellikteki yürek sesinizi gönülden kutluyorum tebrikler efendim. En içten selam ve saygılarımla. Esenlikler ve şiir dolu günler dileğiyle.
"/yürüdüm, Allah’ın adıyla defterde insanlar gördüm görülmedik azgın dalgalar sardı Boğaz’ımı aylarca sürükledi durdu İstanbul diz çökmedi boz, bulanık girdaplara iki yüzüyle bile karşısına çıkar hayata diz çökmedi şehvetli, kızgın mayhoşluklara yarıldığında gökler ve yerler ölüler gece uyanır nasılsa gerisin geri"/
Nasıl da kirlendi sevdalar menfaat oldu riya oldu sevda diye sunuluyormuş artık hevalar
"/uyandım filiz veren seher vaktinde Meryem’in beyaz topuklarını öptüm çocuksu sevdaların gözlerine, gözlerimi emanet ederek büyüdüm…"/
Kadın(lık) sen yin de çocuksu sevdaların gözlerine emanet et gözlerini sözlerini....
Gönül sesinizi büyük bir beğeni ile okudum ,
Kaleminiz kavi ilhamınız daim olsun,
Gönül sesinizin hiç susmaması temennisi ile,
En kalbi duygularımla huzur sevgi sıhhat sağlık başarı mutluluk getirecek olan yeni yılınızı kutlar esenlikler dilerim.