"Söylesene VERA! Çocuklara sıkılan hangi kurşun kahpece değildir?"
Aynaya sığmayan düşüncelerde yalnızım Arşınlıyorum İstanbul’u Yalın ayak Kudüs Mevsim kış Cennette gördüğüm çocuklar Gelip, geçtiler birer ikişer yanımdan Cibinliklerde kaybettiği kolları Secdeye durdu kelebekler Önlüklerde büyüdü zeytin ağacı
Unutulmamalı Gözlerimi rehin alan görüntü Göğsüme çöreklenen bu tenha dünya! Eğlenmeye gelen zalim muallimler Körpe benlikleri kötülükle dolduruyorken Bir gece evvelden rüyasını gördüğüm Kıble kapıları çiğnenmeden Uyanmalıyım uykulardan
Dizlerimi döve dursun fırtına Hasıl-ı ömrümü esir almış Mescid-i Aksa Kutsalımı, kutsayan bir avuç toprak Kader çizgisi En büyük romana mevzu olmaksa zavallılığım Gör bak, Ne fidanlar sırt sırta Öyle sağlam yürüyorlardı ki, Korkusuzlar Ateşin karşısına geçip Düşman gölgesini ezmekte Üstte bulutlar Kuşlar kanatlarıyla cephe Alınlarında parlıyor şehitlik rutbesi Bilirler dünya nimetleri geçici İman kapılarında izdiham Kalplerin Sahibi’ne sığınırlar &
İz bırakanlara karşı Yürüdükçe kendimi arıyorum "Sahi neden geldik bu dünyaya" Aklımdaki sorularla cevaplar bir karar
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kudüs'te Katar Tutmuş Turnalar.... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kudüs'te Katar Tutmuş Turnalar.... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hayata anlam ve derinlik katan şeylerin varlığı gibi, varlığı ve yaradılışın esastan sorgulanmasına yol açan fıtrat dışı eylemlerin de yaşanıyor oluşu gözardı edilemeyecek bir hakikat halindedir. Turnaların katar katar Kudüs`e yola çıktığı gerçeği, bu gidişatla başkaca yerlere de yol alabileceklerini, insanlığı tüketmekte olan haşhaşi bir gürûhun pervasızlığına daha ne denli sessiz kalınacağının da ayrıca düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim. Çok manidar dizelerdi değerli kalemden. İlhamınız daim olsun. Saygı ve selamlarımla.
"Çocuklar öldürülmesin, Şeker de yiyebilsinler..." diyordu hayranı olduğum şair.
Şiiriniz, özünde içsel bir yolculuğa çıkarak düşünce ve duyguları derinleştiriyor. Siz, yalnızlık ve içsel çatışmalar arasında dolaşırken, İstanbul'dan Kudüs'e, mevsim kışken cennette görülen çocuklara uzanan bir hayalî seyahat yapıyorsunuz. Bu seyahatte, gözünüzde canlanan manzaralar ve imgeler, insanlığın içinde bulunduğu zorlukları ve umutları yansıtıyor.
Kudüs'ün kutsallığı ve anlamı, sizin ifadesinizde önemli bir yer tutuyor. Mescid-i Aksa'nın esaretine vurgu yaparak, kutsal toprakların önemi ve insanların bu topraklar için verdiği mücadeleyi manalı bir biçimde anlatılıyorsunuz. Şiiriniz, özellikle şehitlik kavramı üzerinden, insanların inancı uğruna nasıl fedakarlıklar yapabileceğini ve geçici dünya nimetlerinin önemini sorguluyor.
Son bölümde ise, sizin içsel bir sorgulama sürecine girdiği ve hayatın anlamını sorguladığınız açıkça görülüyor. "Sahi neden geldik bu dünyaya" sorusuyla, varoluşsal bir derinliğe işaret etmişsiniz. Şiirin sonunda, Kudüs'e doğru katar tutmuş turnalar imgesi, belki de umudu ve özgürlüğü simgeliyor, bir nevi yolculuğun devam edeceğine dair bir umut ışığı veriyor.
Derinden etkilendim dizelerinizden. Etkilenmemek elde mi zaten hala yürek taşıyan insanlar için?
Şiirinizdeki duygu yüklü anlatım tarzınızı ve derin düşünceyi takdir etmek istiyorum.
Edebiyat yolculuğunuzda başarılar dilerim, yeni eserlerinizde de sizi takip etmeyi ve okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Yazan yüreğin sağ olsun kardeşim. Çocuk deyince yüreğim sızlar üzülmemek elde değil. Olan masum çocuklara oluyor çünkü. Şiirin nahif yüreğine ayna tutuyor, görmek istemeyenlere perde geriyor. Bu meyanda duyarlı yürek sesine ve günün şiirine gönül dolusu tebriklerimi bırakıyorum. Her dem kocaman sevgilerimle.💖🌺🌹
Bu dizelerde, Mescid-i Aksa'nın kutsallığı ve bu kutsallığın etrafında yaşanan mücadeleler öne çıkıyor. Şair, fırtınanın dövdüğü dizlerine rağmen, Mescid-i Aksa'nın yaşamını ele alıyor ve bu kutsal mekanın yaşadığı zorluklara vurgu yapıyor. Kaderin çizgisinin, insan hayatını yönlendiren önemli bir unsur olduğunu ve bazen insanların zavallılıklarının en büyük romana dönüştüğünü ifade ediyor. Ancak, dizelerin devamında, Mescid-i Aksa'nın savunucularının cesaretinden, dayanıklılığından ve imanlarının gücünden bahsedilerek, onların dünya nimetlerine karşı aldıkları duruş ve imanlarının gücü vurgulanıyor. Bu dizeler, inancın ve mücadelenin gücünü yücelten bir anlatıya sahip.Yüreğinize sağlık.
Albert Camus'nün sevdiğim bir sözü var, diyor ki: "Çocuklara işkence yapılan bu dünyayı sevmeyi, ölünceye kadar reddedeceğim."
Dünyanın bi aydınlık, bir de karanlık yüzü var Ümmühan. İyiler ve kötüler diye de ikiye ayrılan ve kutuplaşan bir dünya...
Ve bu dünya ne yazık ki kötü bir politika ile yönetilip, kaosa sürükleniyor. Bizim gibi barış yanlısı, savaş karşıtı, kardeşi kardeşe kırdırmayan, din-dil-ırk gözetmeden hoşgörüyle birbirine yaklaşan duyarlı insanların da eli kolu bağlı ve azınlıkta...
Kapalı kapıların ardında binbir dolap çevirip, çıkarları uğruna insanları ölüme sürükleyen, yurdundan eden, kıydıran bir sistem...
Annenin sözü bi aforizma niteliğinde Ümmühan, felsefecilerin hafızalara kazınacak kapak sözleri vardır ya, annenin sözü de şapka çıkartılacak türden, ne güzel söylemiş.👏🐞🍀
Kendilerine insanları katletmeyi layık görenlerin gün geldiğinde kaçamayacağı mahkemeler kurulacaktır. Allah (cc)adaletsiz değildir. Ben buna inanıyorum.
Bu dünyayı muhteşem oluşturup tüm canlıların hizmetine sunan Allah’ımız bir tek insana aklın yanında fikrîde vermiş. Aklımızı kesip bir başkasına verebiliyor muyuz?
Kötülük, ihanet, zalimlik etmeye elverişli fikrimiz, muhakeme eden gözle etrafına baksa hiçbir şeyin kendine ait olmadığını anlar…
Üç kuşak ötemizin yüzünü görmedik sesini duymadık. Üç kuşak sonrası bizlerin varlığından haberdar dahi olmayacaklar.
O zaman içimizde bir yerlerde var olan kutsal sevgimizi gittiğimiz her yere peşimize alalım. İnsanca, gülerek, delidolu, hüzünle yaşayalım ömrümüzce
Sevgiye yön verme çabalarımda ilk heyecanlı nefesime karşılık veren annemin sözü ‘‘Esen rüzgâr diner elbet, sen ışığını parlatmaya devam et’’
Hep güzel ses veren yüreğine dünyanın en masum dost sevgisini bırakıyorum.🌸🦋🤍🌿☕
Bebe 👁️ İnsan tek bir insan olduğunu Anladığında duracak bütün kötülükler Yani karşılaştığımız herkese biz olabilmek Irk renk dil din mezhepler ayırmadan Dört kutsal kitaba iman ve tüm peygamberlere iman kilitin aslında hiç olmadığını anladığında felaketler duracak
Ya gözler perdesiz olsaydı👁️ Şükür ki değil yüzde 95 yakın insanların Yoksa zaten dünyanın hiçte görüldüğü gibi olmadığı ve ana cehennem merkezinde cayır cayır ve dahi binlerce var oluşla iç içe yaşam. Arada hiçbir kapı yok sadece gözler perdeli 👁️ Bunu aklına mühürleyen zaten nefesini bile kontrol eder hale gelir
Dünya çocukların yüzü suyu hürmetine hâlâ nefes alıyor Dualar vsss değil Çocuklar onun suyu yemeği her şeyi
Geç olmadan etrafımızdaki herkesin aslında biz olduğunu biliyorum diyerek var oluşu kucaklamak olsun tüm dünya sahne baş rol oyuncularına
Çocuklar ölmesin Ve çocuklar asla asla kirletilmesin Ne zina nede uyuşturucu ne de dinsizlik Allahsızlık değil
Tek bir sebepten dolayı Dünya sürekli ölüyor Çocuklara yapılan her türlü zulum
Seviyorum bebe seni Ölürsem hatırla ve ben senim 🕊️🐳👣💙🌹❣️🌍☕
Müslüman olmaktan öte insanın insana hele de çocuklara yaptığını bir parça vicdanı olan hiçbir kimse yapmaz bu vahşeti ne yazık ki utancımız da ayıbımız da sonsuza dek sürecek Duyarlı yüreğinize saygı ile Sevgi ve tebriklerimle şair
Hafızası silinmiş şehrin Yalvaran yorgun yüzün de Çile ile sabır taşıyan Bir çocuk tanıdım Daha ? yaşın da Şiirin ilk harfi gibi şirin Çocuk kalbinde merhamet Acı gülüyor Gülen peri yüzünde Efkarı çektikçe Gözlerinden dumanlı yaş İçli içli akıyor içine"
Dua ediyorum. Çocukların öldürüldüğü dünyada büyükler yaşamasın.
Yüreğine sağlık değerli kardeşim muhteşemdi yürek sesin inşallah mazlumlara Allah yar ve yardımcıları olur Sizden Doğu Türkistanlı soydaşlarımız içinde bir şiir ricam olacak tebrikler kardeşim Hayırlı ramazanlar
okudum şiirinizi ve yorumları ne demeli içimiz kan ağlıyor elbet..
ah be şair.. resim çok büyük... nicedir uyutulmuş, uyuşturulmuş insanlık...
abiler, ablalar tarafından yılarrr yıllarr önce projelendirilmiş artık yaşamak... herkes kendi poposunun derdine düşmüş.. koskocaa müslüman alemi yöneticileri memur statüsüne geçirilmiş..
elbet kabullenmemek, bir yerden başlamak gerek veee önce bize sonra tüm müslüman alemine devrimci bir deha, bir dünya lideri, bir aslan yürek yani ATATÜRK gerek...
Dünyanın gözü kör, kulağı sağır, kalbi Gayya Kuyusu olmuş. "Dur!" u diretemeyen insanlığın vebali kıyamete değin silinemez. Bu utançla yaşamanın acısı asla hafifletilemez.
Duyarlı yüreğin dert görmesin. Kalemin daim olsun. Duygularımızıa tercüman oldunuz. Evet belki tarihte bundan da dehşetli katliamlar olmuştur. Bu gün içinde bizim de yaşadığımız bu dünyada bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden ve katleden bir caniler toplulu var. Birde onlara her türlü desteği veren Dünyanın değişik ülkelerinin liderleri. Bunlar karşısın konuşmak değil bir kaplan gibi olması gereken müslüman ülke yöneticilerinin derin sessiliğii.... Ve eli kalem tutan, vicdanlı insanlar bu vahşeti sürekli yazmalı. Tarihe not düşülmeliki, dedeleri soykırıma uğrayanların bile acımadan soykırım yaptıkları unutulmamalı. Hemde dedelerini soykırımdan kurtarıp, kucaklayan insanlara...
..iyi ki,insanlık dahil hiçbir kimliğim yok ! bu gerçek..kağıtlarda yazan ıslak imzalı resmiyette ,duygu dışı,ruhun terk ettiği kopuşlardı vicdan-lık mı demem gerek..159 gün turlar mı cesetler üzeri turnalar ! Bir kedi için doldurmuştu vicdanlı insanlar mahkeme koridorlarını tıka basa " kedi katiline ölüm" istiyorlardı.. ..umurları değildi başta USA Siyonaziler ve ab ve batıcı fikirler desteğinde soykırımcılar ve yine söylüyorum iyi ki müslüman türk ve insan hiç değilim..şiire ve şairine teşekkür ederim ⚘ :(
.."iyi insanoğulları" soyut bir kavram..kime göre neye göre ! Siyonistlerin 4 yaşından sonraki çocukların terörist olduğu ve tüm Filistinlilerin İnsansı yani hayvana yakın varlıklar olduğunu ( Âmalek) ve tamamının yok edilmesinin Tanrının emri olduğunu duymuşsunuzdur ! Yani soykırım bir tek filistinli kalmayana kadar devam edecek nokta. -Ve bireysel psikiyatrlık vakalar ne yazık ki "cezai yaptırım konusu" oluyor..ve ağzı olan konuşuyor başta sosyal medyada.. neden cinnet getiren baba veya anne" için, kimse yorum yapamıyor dersiniz ! Çünkü ruhsal sorunlu olduğunu baştan kabul ediyor insanlar acaba işlerine öyle mi geliyor. "İyi ve kötü-kahraman ve düşman" kabulleri durduğunuz yere göre değişen sıfatlardır..israilli futbolcu gol sevincini siyonist propaganda olarak yapmış ve ülkesine deport edilmişti uçaktan indiğinde İsrailde kahraman olarak karşılandı. En basitinden bir rumun kıbrısta bir türk'ü öldürmesi sonucu kimden övgü alacaktır ? 😊✌ Bu konular hiç basit değil Şair dostum ; hamaset kabul etmez elbette inançlıysanız mutlak gideceğiniz yer Cennetten mutena bir köşedir.. Saygılar.
Kedi ayinini yapanlarla kedi parçalayanlar aynı kirli kandan besleniyorlarsa insanlık ne yapsın.
Adı Ahmet, İsmail. Hakan olabilir. Geçmişi nedir bilmiyoruz ki.
Allah insanı özene bezene kusursuz yaratmış. Yetmemiş akıl ve zekâ vermiş. O da Yetmemiş akıl ve zekâyı kişinin özgür iradesine bırakmış. Akılarından zalimlik akıyorsa biz iyi insanoğullarının suçu ne.
"Kudüs'e katar tutmuş turnaların "uçuşlarında yüreğimiz sayın şairem. Hepimiz kanatlanıyoruz da ulaşamıyoruz kardeşlerimize.
Boğazımızda bir düğüm, yutkundukça takılıp kalan ve boğulduğumuzu hissettiğimiz anlar lakin öyle derin bir uykuda ki insanlık bu kaçıncı uykudur bunca zulme rağmen bizi uyutan bilmiyorum . Hisli yürek taşımak bile bir insanlık kırıntısı bunca duyarsızlık arasında. Dilerim Rabbimden tüm dünya üzerinde ne kadar mazlum varsa şu mübarek ayın hürmetine gülsün yüzleri ve son bulsun tüm zulümler. Vefalı yüreğinizi candan kutlarım gönlünüzee kaleminize sağlık mahşerde bu dizeleriniz zulme karşı sessiz kalmayışınızın şahidi olsun inşaallah
Ramazanın ilk günü sahurda yemek yiyemedim. İşe geldim perişan haldeki anneleri babaları çocukları düşündükçe içimde fırtınalar koptu. Elimden gelen her neyse o’nu yapıyorum. Alışverişte on dakikaya çıktığım marketten menşeini kontrol ederek ürünlerimi almaya başladım.
Bugün biliyorum ki aldığım her ürün o masum çocukları biçare anneleri eli kolu bağlı babaları öldürecek.
"Kadınlar kollarını indirirse gökyüzü düşer "
Vicdanım diyor ki, tüm kadınlar kollarını indirsin, gökyüzü zalimlerin üstüne düşsün.
ÖLEN HER COCUGUN KATILININ ELINDEKI KAN BIZIM ELERIMIZEDE BULAMIS DURUMDA DIYECEK O KADAR COK SEY VAR LAKIN SOZ SOYLENIRDE KIMLER KENDINE PAY ALIR O BELLI DEGIL SUSMAK CAREMI SANMIYIORUM LAKIN BAZEN SUSMAKTA EN BUYUK CEVAPTIR ...
Yazdıklarınızın tamamına katılıyorum bu gün süper market olan bigros tan İsrail mallarını çıkarın boş raf kalır ortada bunun sebi bizim her hangi bir ürün üretimimiz yok yani hiç bir zaman kendi üreten kendi tüketen bir ülke olmadık her anlamda dışarıya bağımlı yaşadık
Bir durum daha var ki her şeyden vahim
Bizler daha kendi içimizdeki mazlumlara aç açıkta kalanlara el atmadım biz daha çöpten ekmek toplayan pazar artıklarını toplayarak ev geçiren insanlara çare olmadık
Kendi yaramızı melhemlemeden bir başkasının yarasına melhem sürmek ne kadar doğru orası tartışılır
İnsan o ki önce kendi yakınında olana yardım elini uzatsın sonra uzaktakine gerçek yaşam bunu gerektirir
İnsanlarımızın bilincis olması bu saydiklarimizin tamamin temelinde yatan en büyük etkendir
O vakit bizler önce kendi acılarımızı kendi yaralarımızı soracağız ardından başkasına yardım edebilme gücü bulacağız kendimizde
Uçakta tehlike anında ilkin oksijeni siz alın sonra yanınızdakine verin derler işte doğru olanda bu
Önce can sonra canan Ben bu işin siyasi boyutuna girmek istemiyorum o konu yarışmadan ziyade ortamlarda konuşulmalı
Ancak ne vardı bu ülkedeki kalıplaşmış idealleri yanlış olanını anlatmak dahi deveye hendek atlatmaktan daha zor İşin özü güzel yürekli inşa.n
Ben bireysel olarak ne yapabilirimi araştırıyorum. Araştırdıkça gıdamı temizliğimi Türk Malı ürünlerinden alıyorum.
Caddelerdeki İsrail menşei kafeler dolu. Gençlerimi suçluyorum. Elbette ki hayır. Ben Siyonistlerin çocuklarını kendi ürünlerine kendi insanına öncelik verdiklerini, bilinçlendirdiklerini, bizim anne babalarımızın çocuklarına bilinçlendiremediklerini düşünüyorum. Bu bilinçlendirme kavga döğüş değil. Toprağımız değerli. yeraltı yerüstü zenginliklerimizi ortaya çıkartıp üretimimizi kendimizin yapmasıyla alakalı
Ne olacak bir ürün deyip geçmemek lazım. Boykot boykottur. Damlaya damlaya göl olur
Kötüde olsa, kalitesi düşükte olsa kendi ürünümüzü alıp ileriye dönük Türk Mallarının geliştirilmesine katkı sağlamalıyız..
Efendim artık dişten söylüyoruz içten değil söylediklerimiz ğırtlaktan aşağıya inmiyor neme lazım az safa'ya geldi bu filmi daha önce de seyrettik Irak'ta Arakan'da yemen'de dünyanın çeşitli bölgelerinde velhasıl bizim Cihat damarlarımızı kestiler bize yapay merhamet aşıladılar yarın bu Şimşek bizim üzerimize de düşecek Çünkü çaresiz çocuklar bizi şikayet edecek Duygu dolu çalışmanızı kaleminizi tebrik ediyorum
bu zulme bu kıyıma dur diyemeyen insanlık insan olamamanın acziyetini yaşıyor artık hem de sonuna kadar hem de dibine kadar.... bu kadar kolay olmamalıydı bu katliamlar çocuk kıyımları elli kolu bağlanmış oturmamalıydı vurdum duymazlığını gözler önüne böyle rahat sermemeliydi insanoğlu .... yumruğunu vurmalıydı masaya bir olmalıydı zulümlere karşı ama nerde... nerde hani her gün ne güneşler batıyor her gün ne canlar masumlar telef oluyor bu mu yaşamak... bu mu insanlık içimizdeki ruha noldu gözümüzdeki yaşa noldu vicdan ve merhametimize noldu
kim askıya aldı içimizin nurunu aydınlığını niye karardı bu yüzlerimiz niye donuklaştı bu bakışlarımız niye çürüdü bu kalbimiz niye niye...
hani insandık biz hani kötülüğe zulme direnirdik hani hani hani...
off şairem ne desek yeterli değil içimizde bir yangın yanıp tutuşuyor durmadan söndüren yok...üzgünüm üzgünüz çoğumuz...
silkelenmemizi beklemiyor mu sanıyorsunuz yaradan bize o nuru üfleyen bizi akılla kutsayan bizi vicdan ve merhametle besleyen o yüce yaradan...
utanıyoruz şimdi bi köşelerde insan olmaktan.... utanıyoruz... işte
duyarlı yüreğine çook teşekkürler kalemi ruhu engin olan şairem
Birisi şuraya okunası bir şiir yazsın Ya Filistin de ki, anaların kan kızılı gözyaşlarını Yahutta Kudüs te kahpe kurşunla vurulan çocukları Çaresizlik içinde Ağlayan anaları Anasız kalan yetimleri Kanadı kırılan kuşları Rabbe göz yaşları içinde yalvaran kulları
Diye bir şiire başlamıştım öylece kalmıştı Devam edememiştim
Evet deftere okunası bir şiir yazılmış Teşekkür ederim sana ve kalemine
Bütün ülke olarak evet Kudüs'e ağladık üzüldük Ama sadece üzüldük
Mevlana'nın “ Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım” belki de bunların en çok bilinenlerden biri… Bir diğeri ise “ Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli.”
Bu günümüz dünyasında giderek daha fazla geçerli olan bir söz son bulur bir gün elbet
Bu resmi facebook profil resmim yapmıştım. Ceza üstüne ceza geldi. Yine de uzun süre tuttum. Artık ekranıma çiviledi bu resmi değiş diye. Mecbur değiştirdim. Hesap Gazzeyi duyurmak için daha gerekli.
Bir bebeğin y*h*dilere mesajıdır bu. Zafer iki cihanda da bizimdir. Rabb bizimledir. Tevhid kazanacaktır mesajı. Allah'ın izniyle onlar sonunda kaybedecekler. Katlediken ise zaten cennettedir.
Şiirinizi ve gün şiirini kutlarım. Selam ve dua ile.
Yurtdışındaki yeğenim Fatih’im bu yaz annesiyle biz teyzelerini Kudüs’e götürme isteğini dile getirmişti. Fatih'ime Kudüs’e gitmek kısmet olmadı dediğim an,
teyzem “Hayır ve şer Allah’tandır” sabredeceğiz dedi.
Zaman bizlere daha neleri gösterecek bilmiyorum. Bildiğim tek şey zalimlerin asla yanında olmayacağımızdır.
Güneşin batıdan doğuşuna şahitlik eden bu çağda, doğuda batan güneş imreniyor.. Vay ki vay..! Bir avuç sonsuza meze edilen cennet kuşlarına cennet kapıları ardına kadar açılırken oturup İslam âlemi düşünmeli. Düşünmeli ki, bunun faturası kendilerine kesilecek ama bugün ama yarın..bu ağır bedeli sessiz kalan korkak İslam âlemi ödeyecek.
Allah'ın da bir hesabı var.. açlıktan ölen çocuklar mı dersiniz, kamplarda onca mahkûmun önünde iffetine leke sürülen kadınlar, kızlar mı dersiniz, bilinmez bir yere götürülüp canlı canlı derileri yuzulup deri bankalarına verilen insanlar mı dersiniz..ya da çocuk ve kadın tacirlerinin eline düşen esirler mı?
Savaş suçunun işlendiği yere aval aval bakan sesi çıkmayan İslam âlemi size yazıklar olsun..
Öte yandan hala onlarla ticaretini sürdüren bastakilere söz bulamıyorum O ateş hepimizi yakacak ..
Vebal büyük! Siyonistlere destek veren bütün batılı devletleri kınıyorum Allah'ım kahhar isminle kahreyle onları. Müslümanları gaflet uykusundan uyandır ve Filistinli çocukların sarsılmaz imanından bize de nasip et.
İsrail ABD ve İngiltere soykırıma sebep olan bı ülkeleri Allah'ım yerle bir eyle.
Yıllarca beyinlerimize batının üst düzey medeniyetlerini anlatılarak kazıldı. Oysa medeniyetin ta kendisi Kur'ân-ı Kerîmimizdi.
Peygamberimiz Hz. Muhammed ticaretle uğraşan eşi Hatice annemizi eve kapatmadı. Kız çocukları diri diri gömerlerken o evlatları kucağında öperek koklayarak taşıdı.
Artık dayanamıyorum bu görüntülere ve şiirle yazılan çığlıklara. Çare yok. ölümler hala devam ediyor. Güne düşen güzel şiirini tebrik ediyorum. Selam ve saygılarımla.
Eskiden Müslüman olarak yetmiş iki buçuk fırkaya bölündük denirdi. Bunu tekrar güncellersek bin katına çıkar. Bana değmeyen yılan bin yaşasın dendikçe, kabuğumuza çekildik, küçüldük.
Karabasanlar üstümüzde cirit attıkça, silkelenip kendimize gelemiyoruz. Onu geçtik, kendimizi dünkü bıraktığımız yerde de bulamıyoruz. Kimi bilmem tik tok da, kimi kendini beğendirme derdinde, kimi bilmem nerede. Ara ki bulasın, toparlanasın. Nerdeee. Yalanımız, dolanımız, çalanımız, söyleyenimiz, fitne fesadımız hasedimiz çoğalmış. Ve, dahası da var. Yazmakla bitmez. Nerdeyse parçalanıp yutulacak hâle gelmişiz. Burnumuzun dibinde bebelere kıyan kıyana. Üstelik ulu orta nâralar atarken çıyan çıyana el veriyor, güç veriyor.
Belki de, böylesi yüreklendirip heyecanlandıran, üzüntüyü, öfkeyi ve çaresizliği hissettiren şiirler bize lâzım ki, kendimize gelelim.
Ümmü Bacım, bugün asmadan önce bana gönderdiğinde şiirini okurken, şöyle bir düşündüm. Hani bu hece olarak yazılsaydı, hangi kalıba, hangi türe sokardım diye. Tek birini bulmaktan ziyade hepsini de içinde gördüm. Epik, lirik, pastoral, didaktik, satirik ve en önemlisi dramatikti. Gam hanemde hepsini başköşede seninle beraber ağırladım, onlarla ağladım....
Bizim evde her sabah babamın kuran okuyan billur sesiyle uyanırdık. O zamanlar değerini pek anlamasam da bugün kulağıma kalan öğütleri Kur'ân-ı Kerîmi mi, aslımı, neslimi, nereden geldiğimi, nereye gideceğimi kim olduğunu bana hissettiriyor.
Bu yüzden elimden geldiğince iyi insan olmaya, kazancımı paylaşmaya, bölüşmeye gayret ediyorum.
Ablam canımın ta içinde olan sevgine her sabah annem dokunur gibi dokunuyorum. Biliyorum ki benin en deli en merhametli en coşkulu yanlarımı görensin bilensin.
Taaa çocukluğumdan bir kadının- erkeğin aşkı tercihidir, ailesiyle mutlu olsun diledim. Taaa çocukluğumdan bugüne kadar savaşın olmadığı dünyayı hayal ettim. Dağlarda açan çiçekleri ve mavi gökyüzüne bakıp kuşlarla birlikte mutlu olmak bu kadar basit ama kocamandır dedim.
Seni seviyorum Seni seviyorum Seni seviyorum mmm…….
Çölün kum tanelerince Göğün yıldızlarınca Yüreğimden dilime turna katarıdır dua Bu mübarek ayın hürmetine Zalimlerin helakını Mazlumların sevinç nidalarını En kısa zamanda Sen muştula Ya Rab
Hassaslığımıza dokunan En sızılı hüznü vicdanımıza kuşandıran Dilimize dua yağmuru serpiştiren şiir ve yazarı var olsun
Âmin âmin âmin… Mazlumları zulümden kurtarmak için zalim olmamıza gerek kalmadan helak olsunlar diliyorum. Saklanacakları sandıkları Gargat ağaçları utanarak dile gelip çıplak kasın.
Allah’ımın mucizesi her an her yerde. Zamanını ve vaktini bekliyor.
Sözün bittiği yerdeyiz hocam. İnsanı insan yapan duygular maalesef günden güne azalıyor hatta bitiyor. Ne yazsak yetersiz ne anlatsak faydasız. Duyarlı kaleminize yüreğinize selam olsun. Hayırlı ramazanlar.
Kalplerin sahibine sığınmak için geldik dünyaya.Sınavın sorularını cevaplandırıp döneceğiz. Dünya bir gölgelik diyenler rehavete kapılıp gölgelenmeye devam ediyorlar etliye sütlüye karışmadan.Sınavda hakkıyla yarışmadan.Siyonizme köle olanlar yalanlarına devam ede dursunlar. Bİlinsin ki mazlumları es geçmiyor kurşunlar.Yananı Allah gorüyor.Zaman veriyor .Belki hatadan dönerler diye.Sonunda perçemlerinden yakalanacak ve cezalarını çekecekler.Kimsenin ettiği yanına kâr kalmayacak.Duyarlı yüreği selamlıyorum.Hayırlı Ramazanlar.Sağlıcakla.Saygıyla
Unutulmamalı Gözlerimi rehin alan görüntü Göğsüme çöreklenen bu tenha dünya! Eğlenmeye gelen zalim muallimler Körpe benlikleri kötülükle dolduruyorken Bir gece evvelden rüyasını gördüğüm Kıble kapıları çiğnenmeden Uyanmalıyım uykulardan Bu mübarek günde böylesi muhteşem mazlumun dili olurcasına ses olmak Allah razı olsun senden yazılan her harf zalime beddua olsun inşallah yüreğin dert görmesin
Aynaya sığmayan düşüncelerde yalnızım, Bir iç yolculuğun derinliklerinde kaybolmuşum. Aynanın yüzeyi dar gelir artık, Gözlerimde başka bir dünya yansır.
Arşınlıyorum İstanbul’u, Sokaklarında tarih ve hüzün bir arada dans eder. Minarelerin yüksek sesi ezanı okur, Boğazın suları, bin bir hikayeyi taşır.
Yalın ayak Kudüs, Toprak kokusuyla sarılır ayaklarım. Mescid-i Aksa’nın taşları titrer dualarla, Kudüs, kalbimin en kutsal şehri olur.
Mevsim kış, Soğuk rüzgarlar eser bedenimde. Kar taneleri sessizce düşer yere, Her biri bir hikaye taşır içinde.
Gelip, geçtiler birer ikişer yanımdan, Hayatın akışında anılar silinir. Bir bakış, bir selam, bir gülümseme, İz bırakır ruhumun derinliklerinde.
Cibinliklerde kaybettiği kolları, Bir zamanlar uçan kelebeklerin hikayesi. Şimdi secdeye durmuşlar, sessizce dua ederler, Kolları yok ama kanatları hala açık.
Önlüklerde büyüdü zeytin ağacı, Toprağın kucakladığı bir yaşam öyküsü. Zeytin dallarıyla örtülü, gölgesinde huzur, Kökleri derinlere uzanır, geçmişle bağ kurar.
Bu dizeler, bir yolculuğun izleri, Şiirin içinde saklı bir dünya. Her kelime, bir anlam taşır, Ve bu anlam, yüreğimizde yankılanır. Şiirin içindeki İstanbul, Kudüs, mevsimler ve çocuklar gibi unsurlar, Tanpınar’ın eserlerinde sıkça karşımıza çıkar. İlginç bir nokta oldu bu yorumda..