0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
192
Okunma
Neye el attıysam yer tutan yarım
Eller bağlı, dilde türlü meziyet
Alem parsellenmiş, daha seyyarım
Elde akıl kesat, bende vaziyet
Neye kulak assam içe bulantı
Her ağızdan türlü yalan akıyor
Ar’ın çağı geçti yüzler karaltı
Biri çatlayacak, biri bakıyor
Neye kafa yorsam yok bir mümkünü
Çarpıldı kapılar umut yıkarak
Vurdu rüsva kulun, vasat telkini
İtibar katline arka çıkarak
Neye meyil versem kalır hayalde
Her akşam üstüne düşer sessizlik
Aynı cefa, her dem ayrı minvalde
Bir eğreti benlik, bir de ıssızlık
Neye değer biçtim, gözden ıradı
Dost garazı malum, niyet bulanık
Özümü yokladım kuşku türedi
Kırk tilki, kuyruklar hepten dolanık
Neye dilim dönse, kuru lakırtı
Kaleme sakladım artık sohbeti
Hoşbeşe tahammül, ardı takırtı
Söz külfeti ağır, caba zahmeti
Neye niyet etsem kalır kursakta
Ukde kucağında terler geceler
Bir Allah kuluyla dibi bulsak da
Ona bir taht düşer, bana heceler
5.0
100% (6)