Aykırı Flama "Geçit Yok"
ben bir limanım
yer benim gök benim iz benim tuz benim ve bu liman Sahra Çölü’ne.. Afrika çocuklarına kadar uzanır en uğrak yerdir bu h’iskele avı da avcısı da aynı sudan içer kişi kişiyi bu aykırı flamadan tanır ben bir antikacı değilim varı yoğu bir arabaya sürmüş avaz avaz bağıran bir eskici hiç değilim ne satılık ne kiralık -alışverişte değilim ben bir limanım ticaretle uğraşmam tüccar değilim yük gemisi tutunamaz halatlarıma irili ufaklı kimsesiz teknelere ev sahibiyim masum çocuk oyunlarına.. hayal kurabilen gençlere misafirim birileri petrol çukurunda Bağdat ben emperyalizme Çanakkale’yim "Geçit Yok" kötüye.. yanlışa.. çirkine.. en büyük iyiye.. doğruya.. güzele.. en küçüğüm ben bir limanım bir zaafım bir zayıf yanım yok elbet kaybedecek birşeyim var onun da bu nazarda kıymeti yok ben bir limanım ben bir ilhamım şair kalem tutar -ben o kaleme tutunurum |
işte dedi okur,
suya sabuna dokunduğunda şiir
yürekte nasıl da yer edermiş görsün herkes...
ve
böyle bir yüreğin kaybedeceği tek şey
zamanı geldiğinde seve seve vazgeçeceği özgürlüğü olunca,
konu liman
Sahra çölünden Çanakkale ye
ve çocuklardan başlar özgürlük ve yarın düşlü gemilere yurtluk elbet...
eyvallah kardeş.