FıSıLTıBahar kokulu yağlı boya tablolar Bütun dinlere ait kutsal kelimeler Cami avlusundan yavaş adımlarla ilerlerken Üzerinde masumiyetin asil gömleğiyle Duaya yatırırken başını Taht kurmuştu avuç içlerine saadet kırıntıları Yedi harfi özenle kazıyordu hayat kütüğüne Elinde aşkı fısıldayan papatyalarla Öksüz kalsa da şiirleri Artık mutluluğu yazacaktı Söz verdi ezilen kalbine Ağlatmayacaktı onu ... Kadının öyle bir gülüşü vardı ki Gölgede bırakıyordu kılı kırk yaran kederini Gitmeyi değil kalmayı seçmişti anne yüreğiyle Kimsesiz değildi çok şükür Kar tanelerini sayarken sabırla Buz tutan parmaklarınla Hem yaralarını sarıyordu Hem de sokak kedilerinin başını okşuyordu Sesini suskuya boğmak yerine Uykusuz ayla arkadaş oldu bu gece Ayna tuttu yıldızlar şiirine Defin etti kâhır sarmaşıklarını okyanus ötesi gezegenlere Sonra ... Hiç kimseye emanet edemediği Çocuklarına sarıldı sımsıkı Gözlerindeki sevinç pırıltıları Kıskandırıyordu mücevher taşlarını Kıstı gülümsemelerin sesini Mutluluk sandalına binip Uzaklaştılar nagihan |