2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
967
Okunma

onlar ki ne canlar kurtardılar
lakin durum her bakış açısından değişir
vakıa..
Hükümet Tabibi
tarif ederlerdi, dokdurun olcağı yeri
can burnunda, har soluk adam
-şehir kulübü-nde garsona tekmil verirdi,
aktarılır, dinler sözde, can kulağıyla yerinden kalkmadan
ağırdan, ağırdan desturla yanına varır
fısıldayarak durumu aktarır,
eliyle, baştansavar,
-hükümet tabibi-
“-o gitsin geliyorum” derdi
oyuna devam ederdi
neçeden sonra,
ağzında cığarayla
doktorun kulüpden çıktığını gören
perişan adama
şehir kulübünü gösteren
yaşlı, çarlı satlıkçı kadınlar
“-töbe, töbeee
Alla(hı)m sen bak gör halimize
Allah boy vermiş
galdırmış goyvermiş
bi de memleketimizin evladı olacak
ötekinin can burnundan çıkacak
yanan başkasınınkı
tokturun umurandamı”
“-Allah dert verip derman aratmasın,
dokdur gapılarına bakıtmasın
altalaya altalaya , öğsürük mereme çevirdi
bobamın ciğerleri tükendi ğetdi,
içim yanar,
heş dokdur ever mi?
etek dolusu para dökdüm, neye yarar”
..
“-yerler yiyesice dokdurlar,
gönenmeden gedesiceler
ciğerinizden yanın, ciğerinden yanasıcalar
gamyonnar altında galasıcalar”
diğeri, dizini döğen kadının ellerini tutar
“-dünyaya gelip bile gedmemek vaa mı ay abaa
bunun ahiri ölüm, hasdalık mahana”
“-ya! ay gardış, sen elinden geleni etceen, naçar
gerisi Takdir-i İlahi”
içlerine oturur, doktorun önemsemeyişi