ÖLÜ AŞKLAR VE ATLAR
Akşam üstüydü.
Gün gitmiş, hava kararmıştı. Tuhaftı… Bu mayıs akşamında fırtına ne geziyordu? Bu telefon neden bu kadar acıklı çalıyordu! Dokundum parmak uçlarımla tuşlarına Ucunda o vardı. Kurşun kadar ağır bir aşk, İnkâr dolu bir küfre nasıl dönüşmüştü. Ortada aşkımızın cesedi, Benim dışımda kimse de ona sahip çıkmıyordu. Yağmur yağıyordu. Bir baraka bulmuş, oturmuştum. Nedendir bilinmez, Yanıma bir de meczup oturmuştu. Avukat diyordu. Boşanma diyordu. Şemsiyeli çarşı, Kuyumcu, Miras, Bıraktım gitti, Onu arıyorum, Ankara diyordu... Neler oluyordu? Anlayamıyordum. Kanım çekiliyordu. Sırasıyla anlatıyorduk derdimizi telefonda. Fakat kimse kimseyi duymuyordu. Sen de canım diyordun. Boş ver diyordun. Önemsemedim diyordun. Vakit yok diyordun Rapor diyordun. İsteseydim yazardım diyordun Nispet yapıyordun. Güneş gözden kayboluyor Gözlerim kararıyordu... Kulaklarım uğulduyordu Aklım yitiyordu. Yan bahçede çelimsiz, Sesi cüssesinden büyük bir köpek havlıyordu. Bir tay şahlanıyordu göğe. Yere gem’leri düşüyordu Bir meşin sesi geliyordu köpeğin boynundan. Uzun uzun bakışıyorduk. Hadi diyordu! Bir İki Üç. Beş... İçindeki atı sal diyordu. O susuyordu. Nasılsın diyordum, Cevap vermiyordu. Bende saldım gitti Cesedi de sanırım köpek yedi... Özlem SABA www.ozlemsaba.com Özlem SABA’nın Şiir Kitapları; Münferit Aşklar, Aşk Kadından Öğrenilir, Beklenen Sevgiliye, Hoş Geldin Sevgilim, Beni Güzel Uğurla, Gül Bahçem, Aşkımdan Vurdular, Gül Kurusu Ölümler |