OĞUL
bana öyle bakma oğul
.....sensiz geçen baharlara küskünüm ....... her andığımda seni ....titrer bütün hücrelerim ......ellerim tutmaz olur ruhunun kokusunu alırım .......ta uzaklardan unutmadım seni .......ne kışta ne de baharda bazen geceme karışan bir düş .......bazen baharda açan bir çiçek oldun artık kanayan yarama tuz basma oğul ..........ölmeden kıyıya vurmuş ..........yorgun bir bedenim var sensiz girdaplarda ...........vurgun yemiş gibiyim sen yok musun sen düşlerime ektin umutlarımı yokluğun .........ruhuma sızan bir kokuydu sanki bana öyle bakma oğul gözlerime vurur yokluğun acısı geceye karışan hüzünlerim var ...........tütün kokan üşüyen yüreğimin titreşimleri .......... vururken bedenime .........gece üstüme üstüme geliyor yokluğun ......depremler yaratırken içimde .........dağların menekşe kokulu yamaçlarında ............... tiz bir çığlık yankılanır ..............yağmurda ıslanan düşlerime vurgun yemiş türküler duyarım ...........asi ve çıplak rüzgârların sesinde bana öyle bakma oğul ........ hasretini bulutlara çizdim ..............nar kızılı akşamlarda eğer sen yoksan .........bırak eksik kalsın gülümseyişlerim acımı saklarken .........kızıl ayın gölgesinde .................kan düştü ıslak gözlerime bu gece ..........yine ay sessiz ve suskun güneş yine sensiz doğacak ..........yüreğimin kıvrılmış sahillerinde ve ben gözyaşlarımı ........ iyot kokan ...............esmer tenli kumsallara gömdüm oğul ...................... bana öyle bakma |