Acımasız bir dünyanın...
Islak ve puslu zeminine düştüm.
Bir kıştan öteki kışa. Bir ayaz’dan öteki ayaz’a. Bir duraktan öteki durağa... Savrularak ölüyorum. Evlat gibi içimde taşıyorum.. yaralarımı. Kambur gibi sırtıma bağlıyorum... dertlerimi. Söyler’misiniz? Hangi kimsesizler mezarlığına... defnedeyim acılarımı. Yüzümün coğrafyasında uçurumlar... Oluşuyor. Kirpik uçlarım’dan... ayaklarımın dibine düşüyor varlığım. Parmaklarım kırılıyor, Sözlerimde kör. Biriktirdiğim bütün Şiilerde savruluyor. Acıyı kapalı gişe oynuyorum. Dört duvar aralarında. Her gece canı alınmış... göz yaşları koyuyorum yastığımın... Altına. Ruhum ise asıyor kendini. Biçilmiş kefenimi örtünüyorum. Sonrasımı? Sonrası kıyamet, Sonrası sırat, Sonrası cehennem. B__T_✍️ |