Karanlık odam
Sormuyorsun neden karanlık odam,
Neden yalnız sandalyem ve masam Ve neden aydınlatmıyor Güneş odamı Kağıt öksüz, kalem öksüz Ve neden iki büklüm bu adam Gözlerim sabahı bekleyen Güneş gibi, Kokun burnumda ölümü bekleyen soğuk ten gibi Ellerin kalbime doğmuş bebeğin alacağı ilk nefes gibi Varsa bir umut doğarsa güneş ,girerse şayet odama bir nefes Dolarsa sandalyem ve masam Kaybolur karanlığım saçılır güneş gibi Yoksa olur mu sabahların anlamı Yoksa bekler mi Güneş sabahı Söndürmek için kalbimde ki bu azabı Kimin bu tabut ve cevapsızsa sorular yahut Ve sorun o zaman Cenazesi kılınmamış aşkın Kader mi , kaza mı yoksa kime bu aşkın gazabı ? Ebu’lfez Taşdemir |
neydi sabahların, neydi güneşi bekleten azap, hangi tabut yüklendi seni böyle
o sorulara cevapsız kalmış bir kader mi, yahut alnına kazınmış bir kazaya mı mahkum
sorsunlar sana, kim öldürdü bu aşkı, bu aşka yas tutan kimdi
ve hangi mezarın üstüne yığılmış bu öksüz yalnızlık, kimsenin anlamadığı o kader
tebrikler 🙏