Şair
Şiir yazmak için yazmamalı şair,
Gönül bağından bir salkım üzüm uzatmalı. Her üzüm tanesinde anlatmalı ne varsa hayata dair. Bir demet gül uzatmalı bazen, Her gülü dikeni batmadan tutmalı sevenleri. Elden ele, gönülden gönüle dolanmalı; Her şiirde farklı ufuklara akmalı gönlü. Bazen ekşi, bazen tatlı gelmeli mesela, Kimi zaman fakir, kimi zaman zengin olmalı hayalleri. Kimi zaman düşüp dizlerini kanatmalı, Ama her defasında yeniden kalmalı. Her mısrada farklı bir geceye sığmalı düşleri, Bazen de şarkılar yankılanmalı kulaklarda, Dolaşmalı gönül sokaklarında Şairin kalbi yerine atan şiirlerin. Gönlü her şiirde dinlenmeli şairin, Her durakta bir tebessüm bulmalı. Bir yağmur damlasında, Bir çiçek kokusunda, Ve her uykusuz gecede, Kendini bulmalı okuyanı yeniden. Bazen kış, bazen bahar olmalı şair, Bazen de kurak yürekleri yağmur olup ıslatmalı. Her şiiri yeni bir rüya gibi olmalı; Ne çok derin, ne de çok kısa. Kulaklara fısıldayan her bir mısrada, Sessizliğin içinde bir çığlık yankılanmalı, Bir çiğ tanesi gibi usulca düşmeli yüreğe, Ve orada, sessizce filizlenmeli. İnsanı kendiyle baş başa bırakmalı, Bir anıyı hatırlatmalı ansızın ,bir özlem gibi süzülmeli gözlerden. Zamana karşı gelmeli bazen, Bazen de zamana bırakmalı her şeyi. Her okuyanda başka bir dünyaya kapı açmalı, Bir kâğıt üzerinde yollar çizdirip, Hiç gidilmeyen yerlere götürmeli mısradan gemilerini Tanıdık bir sesten uzak, gizemli bir sesle. Dizeler, yürekten yüreğe bir köprü olmalı şairden sevenine, Bazen sarmalı en derin yaraları, Bazen de unutturmalı kalbi yaralayanı, Bir anlık huzur gibi, sessiz ve ince. Ebulfez Taşdemir |