SİTEM
SİTEM
Sanıyor musun ki, ben senin yüzünün güzelliğini, boyunuposunu, fiziki görünüşünü sevdim? Öyle kaşın gözün yerli yerinde, simetrik bir çehren var. Hiçbiri umurumda değil. En çok huyun, suyun güzel diyeceğim, ama o da değil. Bazen haddini bile aştığını, bana karşı güvensizliğini, hatta başkalarını küçümseyen tavrını ve esprili olmayışını da önemsemedim. Yalnızlığına sarılıp, bir köşede miskin miskin duruşunun da etkisi yoktu. İnan ki aşık olduğumda sana, herhangi bir hedef de gözetmedim. Çaresiz zamanlarımda, dert etme, ben sana çare olurum demeyişini de önemsemedim. Hele nankör oluşun yok mu? Olabilir, kültüreldir deyip de geçtim. Sana yazdığım şiirleri, okumamanı da hiç mi hiç umursamadım. Aşka inanmayışına, beni, benim seni sevdiğim kadar sevmeyişini, bu sebeple, en ufak bir tartışmada, arkanı dönüp kaçışına da olur dedim. Benden önce hayatına girenlerin, sana ne kadar zarar verdiğini, ruhunda ne derin yaralar açıldığını da gördüm. Eğitimini, etnik kökenini, dinini, dilini bile umursamadım. Ben, sadece nedenini bilmediğim bir tutkuyla aşık oldum. Ve sonrasında, neden, niçin, nasıl diye sorgulamayan bir ruhla sevdim. Öyle ki, sana vatanım, coğrafyam, Cennetim dedim. Her şeye rağmen, nedensiz ve sebepsizce, önüme nankörlük çarşafını sererek çekip gittin. Oysa ne gücüne ne güzelliğine ne zekana ne de samimiyetine güvenmemem gerekirdi! Çok özür diliyorum. Seni öyle bir sevdim ki, bütün bunları, hiç mi hiç düşünemedim! Şimdi ben de senden gidiyorum! Adaletin terazisi ikimiz için de mahşerde hazır bekleyecektir! Efkan ÖTGÜN |