ÇIRILÇIPLAK YALNIZLIKÇırılçıplak bir yalnızlık geçiyor İstanbul’dan. Gülüşünde dağdelen kasveti adımları büyüdükçe; derin dalgalar çarpıyor alçak kaldırımlara. İki küçük çocuk yaslanmış biri ekmek bandırıyor yağmura. Kepenklerini indirmiş akşamlar, paslı tramvay raylarında bitkin yolcuların seyahati söz konusu kimiyse pervazlara tünemiş güvercinleri püskürtme telaşında. Bedava bir yalnızlık geçiyor İstanbul’dan. Gidişinde bir zenginin cömertliği hiç aldırış etmiyor insanlar elverişli mi yalnızlığa Mahkum edilmiş iki küçük çocuk,biri ben. |
biri ekmek bandırıyor yağmura.
şiirselliğinizi kutluyorum içtenlikle...