BİNBİR GECE MASALLARI
Senin gözlerinde bilmem ben neydim.
Oysa bende herkes gibiydim... Bütün şiirlerim acı üstüne. Mutluluğa dair hiç bir fikrim yok. Çıkıp da tapınak karanlıklarından, Yüreğinde aydınlanmaya gelmiştim… Bir giz ’im vardı yüreğimde sakladığım. Biraz da zan’larım. Kapına gelmiştim sürüne sürüne. Çok kan kaybetmişti umutlarım. Biliyorum kapıların açıktı sonuna kadar Fakat bilmiyorsun; Bu şehirdeki tek köle bendim. En son aşk! Yaşanmayan ilk aşk! Bir büyücü tutsak aldı tüm rüyalarımı. Sattı Tanrı’ya üç otuz paraya. Aşkı mitolojiden çalan o cesur bendim. Bu yüzden korkar insanlık her bakışımdan. Zamanın en uslanmaz Aşk düşkünü. Bir meczup, Ve sen çıka geldin en yorgun anımda. Azar azar çoğaldı, varlığın gönül boşluğumda. Talip oldum senden ve benden geriye ne kaldıysa. Bu dünya artık yaşanası değil, Hükmü çoktan bitti, yenildi… Ve zaman; akıp giden zaman, En zalim hilafını söyledi. Artık gövdeme ağır geliyor yürek. Kaç vuruşluk ömrü kaldı bilinmez. Ne olur reddetme bizi Tanrım. İnanmadım hiçbir zaman Erosa. Erittim avuçlarımda, düştü Tanrısı Sen dirildin. Biz dirildik. Dedim ya bu şehirdeki tek köle benim. Ağzımı açsam dolanır sarmaşıklar. Kuşlar uçar kalbi kırık dallarımdan. Karanlıklar yükselir feryat yükü. Sel basar mesut karınca yuvalarını. Ben ağzımı açsam taşa keser Medusa. Ve ben konuşsam… Solar begonviller. Sussam! Ben sussam can konuşsa. Selamlasa birbirini boynu bükük göçmen kuşlar. Sıcak ülkeler boyu coşkun nehirlere ulaşsa. Sen çözsen kalbimin kilitlerini. Bitse bu esaretlik. Ben kafesinden kurtulmuş can misali selamlasam Sema’yı. Saklansak gökyüzünün bir yerlerinde Mutlu biten bin bir gece masallarının sonuna varsak. Anka gibi... Özlem SABA www.ozlemsaba.com |