Anın Güzelliği
Yaşamak bir sanattır,
Bir damla yağmurda gökkuşağını görebilmek, Karanlıkta el yordamıyla bulup hayatı, Ona sımsıkı sarılabilmek... Yaşamayı bilmek değil yalnızca, Yaşayabilmek derin bir sırdır, bir marifet. Her nefes, bir fırça darbesi gibi İnsanı kendisiyle baş başa bırakan, Aklına düşen sorulardan Cevaplar çıkarabilmek… Bilir misin, kuğunun zarafeti gibi, Süzülür hayat içimize, habersizce, Oysa kuğu uçmayı bilir, Doğasında saklıdır rüzgarın gücü, İnsana da yaşamak, anlamaktır belki, Ama anlamaktan öte, yaşanacak anı İçinde duyabilmektir... Ne çok vakti heba etmişiz aslında, Boş işler ardında koşarak, Yaşamanın sanatını öğrenmeden, Sanatın yaşamı biçimlendirdiğini anlamadan, Zamanı elimizden kayarken seyretmişiz, Oysa zaman, kendi kendine akan bir ırmak, Geri dönmez ama her an yenilenir durur... Son diye bir şey yok belki de, Sadece yeni başlangıçların örtüsü, Kendi sonlarımızda, Beynimizde kapanan kapılar... Şimdi anlıyorum; Son, sonsuzluktan bir parçaymış, Her bitiş, bir doğuşa gebe kalırmış, Her ölüm, bir filiz olurmuş; Geç kalınmış bir vakit yok bu hayatta, Her an, yaşanacak anların en güzelidir aslında... Erol Kekeç/Eylül-2009/Çengelköy/İST |