Adnan Kahveci
Adnan Kahveci
Bir ışık doğuyordu dağların arasından, Kırk dokuz ’un Şubatı, dereler buz eserken, Zaman not düşüyordu bulutlu terasından, Tarihi kirletenler inlerinde susarken. Başlar okul çağları, bekliyor sıkı dersler, Gelen birincilikler tüm gençliğini süsler, Bir can simidi oldu fakir haneye burslar, Kara lastikler ile ayak yere basarken. Azmin kıvılcımları üstün zekayı besler, Okyanus ötesinden gelmeye başlar sesler, Artık birer şifadır sunduğu tüm nefesler, Darbeci zihniyetler fikirleri asarken. Genç yaşta gurbet dedi, ayrıldı bucağından, Yıllarca mahrum kaldı aile sıcağından, Yemedi, yedirmedi devletin ocağından, Hakkım değil diyordu, haram büyük kusurken. Hortumları keserdi, düşmandı kara pula, Şaibesiz bir ömür nasip olmaz her kula, Ömrünü vakfetmişti aydınlık temiz yola, Halkının hizmetinde bedeni bir hasırken. Yenilikçi anlayış, sıra dışı duruşlar, Mum ışığı altında aranırken kuruşlar, Yayılır dilden dile umut veren buluşlar, Ülkenin beyinleri vicdanlarda esirken. O bir siyaset üstü, geleceğin lideri, O bir vatan aşığı, hainlerin kederi, Birleştirici ruhu kalkınmanın motoru, Hırsıza dur diyordu satılmışlar küserken. Dikkatle izliyordu emperyalist emeller, Tohumlar atılmıştı, hazır idi temeller, Faili meçhul kaldı bütün kanlı ameller, Maşalar bekliyordu cellat hüküm keserken. Gelen beter olmalı, yarayı sarmamalı, “Neden geri kalmışız” düşünüp sormamalı, Vatana hizmet eden dünyada durmamalı, Alırlar aramızdan kinlerini kusarken! Sihirli formülleri heder olmasın diye, Tasarruftan yanaydı, gider olmasın diye, Gelecek ilk kongrede lider olmasın diye, İşledi kahpe pilan vicdanları kısarken. Elinde çomak ile şer güçleri kızdıran, Sahte tarih içinden gerçekleri sızdıran, “Bilinmeyen Osmanlı” kitabını yazdıran, Ecdadına küfreden sinsi sinsi susarken. Vatanı fazla sevmek dış güçler için eza, Halkın sevgilisine reva görülür ceza, Ne hikmettir bilinmez bu yolda ilk bu kaza, Failler hala saklı olay çeyrek asırken. Hep senaryo üretti haram ile abatlar, Nice yaşlar akıttı soğuk, kanlı Şubatlar, Sahneden hiç inmedi yontulmamış kubatlar, Fakir halkın aşını midesinden kısarken. Projeler öksüz kaldı vatanından, işinden, Ayırdı kirli eller evladından, eşinden, Milyonlar yaş akıttı genç yaşında peşinden, Duygular gönüllerde ilelebet nasırken! Mustafa Hoşoğlu 02.02.2014 |