selda'ya mektuplar 2 (Özlemlerim)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın unutulmayan sevgiliye...
Neredesin Sen?
sularda sen, bulutlarda sen. yağmurlarda sen, karlarda sen. kırlarda sen, çiçeklerde sen. aklımda sen, ruhumda sen. uykularımda sen, rüyalarımda sen. bedenimde sen, hayallerimde sen. sahi, neredesin sen? Mehmet Macit 25.10.2009 Dikili/İzmir Dokunma Şimdi Bana hırçın hırçın esen rüzgâr, kırgın mısın sen de bana? lakin korkutamazsın beni. titrerim sanma sakın, üşümeleri çoktan aştım. dindiremez poyrazın yürekteki yangını. bak ağaçlara! çalılara. başlamışlar konsere doğal bir beste ile. kızmayacağım sana, savrulmayacağım önünde. inadına, oynaşmayacağım seninle. esip gürlediğin bu ıssız yerde, bir dem buldum huzuru. hızla geçerken yıllar, öldüremem seninle akıp giden zamanı. hayallerimle avunur buluşurum aşkımla, dokunma şimdi bana, git, başka gönüllerde oyalan. Mehmet Macit 04.10.2009 Dikili/İzmir Vazgeçerim Sultanım artan korkuların, tükenen umutların, habercisiydi elbet, yanaklardan süzülen birkaç damla yaş. ne bir resmin, ne resminde ki yüzün, ne ruhumu okşayan sesin, olmayacaktı artık. karşılığını bulmasa da bu aşk, duyulan heyecanları, ölümsüz bir sevdayı, derinden derine yaşadı ya! aşkı için ölüme koşanların yanında, ne önemi olabilir ki, dökülen yaşlarımın. vazgeçerim sultanım yaşadığım aşk için, olmadığın hayattan. Mehmet Macit 18.12.2009 Dikili/İzmir Aradım Yıllarca aşkımı aradım yaşadığım her yerde. viran olmuş bağlarda, ulaştığım dağlarda, kokladığım çiçeklerde, dinlediğim şarkılarda. aradım bıkıp usanmadan, bülbül ağıtlarında. haberin oldu mu senin? aramalardan, yangınlardan, fırtınalardan, gözyaşlarından. olmaz elbette aşkım. aşkı yaşayan ben, habersiz olan sendin. Mehmet Macit 02.10.2009 Dikili/İzmir Bekliyorum Sesini denizin kokusuna karışmış yağmur damlalarında, soğuk poyraz rüzgârları içinde, bekliyorum sesini. hayaller arasında, senli rüyalarımda, umutsuz kaldığım anlarda bile, bekliyorum sesini. tanımadan önce bir düştün, gördüğüm an gerçeğinle buluştum. kor düşürdün yüreğime, ok saplandı ciğerime. geçmişimde vardın, şu an kalbimdesin, yarınlarımda sen olacaksın. ömrüm oldukça solmayan bir umutla, bekliyorum sesini. Mehmet Macit 30.10.2009 Dikili/İzmir Oyuncak oldum severim beklemeyi, yaşarım heyecanları, iliklerimde hissederim o doyumsuz hazları. iple çekiyorum gün batımlarını. bir güzel söz, bir gülen yüz için, beklemekteyim sabırsızlıkla. başlarken gecenin gizemli karanlığı, yaşamak istiyorum senli anları hayallere dalarak. biliyorsun değil mi neler yaşadığımı? halime bakıp kahkahalar atarken, ne haldedir bu garip diye hiç sordun mu kendine. inatla, haince, zevkle, süründürdün kapında. ben sürünmeyi, hak ediyorum belki de. esir oldum kalbimde yanan aşka, oyuncak oldum vicdansız yüreğinde. Mehmet Macit 15.10.2009 Dikili/İzmir Kendini Ağıra Satma çok mu zor bir merhaba demek? nedir bu gurur? bu kibir? yok mudur bir selamın? nedir bu düşmanlık? bu husumet? bu arsızlık? bir tatlı sözün yok mu aşkım? nedir bu hırçınlık? bu zalimlik? bu işkenceler? bir tatlı gülüşün, bedeldir tüm ettiklerine. kendini ağıra satma, beni deryaya atma. ellerimi tut ki, ellerinde öleyim. Mehmet Macit 01.01.2010 Dikili/İzmir Aşk Hicranları ey canlılar! arılar, kuşlar, çekirgeler, karıncalar… neşe içindesiniz. kışın bu gününde, yazdan kalma bir sıcak, terk ettiniz yuvayı güneşe aldanarak. değişirse bu hava nereye gidersiniz? ama olsun, çok fazla düşünmeden, yaşadınız aşk ile kısa güzel anları. size imrenen bu şaşkına bakın! ne yaptı dersiniz bu koca aptal? bir sıcaklık, bir ışık görmeden havalandı bir anda, uçmalar da sandı kendini. aradı sevgiliyi hayallerin içinde, olmadı mutlulukla dolu anları bu kısa zaman kadar. şimdi bu köşede sizin yanınızda, hicranları ile baş başa. çok kıskanmakta sizi. bakıp bakıp neşenize gönülden ağlamakta. yaşamak, ölmek hayatın gerçekleri. ya aşk hicranları! siz, hiç tatmadan bu duyguları, koşturmak dasınız coşku içinde. ya bu fakir? unuttu yaşama sevincini umutsuz düşler arasında, esir kaldı aşkına. selam olsun uzakta ki kadına… Mehmet Macit 05.12.2009 Dikili/İzmir Ömrümce Aradım aradım aşkımı ömrümce, coşkuyla akan çağlayanın sularında, gökyüzünün sonsuz maviliğinde, denizin derinliklerinde. bir çiçeğin eşiz renklerinde, sayamadığım nice güzelliklerde. usanmadan aradım yıllar yılı aşk ile, bulma umutlarımın şevkiyle, rüyalarımı süsleyen hayaliyle. karşımda duruyor şimdi resmin, karmakarışık duygularım, nefesimi kesen heyecanlarım. gerçek miydin yoksa düş mü? anlayamadım. Mehmet Macit 12.12.2009 Dikili/İzmir Yetmiyor camda ki resmin, buğulanmış gözlerin, gözlerindeki derin sevgin, yetmiyor güzelim yetmemekte, silmek isterim şimdi gözündeki yaşları. uzaklardan gelen sesin, sesinde ki sevincin, ruhumu okşayan kelimelerin, yetmiyor güzelim yetmemekte, duymak isterim şimdi ılık nefesini. tuşlara dokunan ellerin, ellerindeki güzelliğin, aşkı yazan kelimelerin, yetmiyor güzelim, yetmemekte, dokunsun şimdi ellerim özlediğim tenine. arzu dolu bakışın, dudağındaki buse, yüreğime akışın, yetmiyor güzelim yetmemekte, almak isterim şimdi dudağındaki hazzı. siyah uzun saçların, yanakta gamzelerin, söyleşen şuh dillerin, yetmiyor güzelim yetmemekte, okşamak isterim şimdi siyah saçlarını. ruhum senin yanında, kalbim aşkın acısında, sen bir yanda ben bir yanda, yetmiyor güzelim yetmemekte. uzanmak isterim kırlara ellerinden tutarak. Mehmet Macit 01.04.2010 Dikili/İzmir Aşk Mahkûmu… diyorsun ki çok güzel değilim ben, bana ne senin güzelliğinden, bir gün solacak bedeninden. ben yüzüne yansımış, özüne vurgunum aşkım. ne görüyorsun aynalara bakınca? bir kez de gönül dünyana bak! farkında değil misin oradaki güzelliğin? yeniden bak aynalara, bulacaksın beni kalbinin derinliğinde. anlayacaksın o zaman seni neden çok sevdiğimi. ben, esir oldum sen de saklı güzelliğe. anlarsın bir gün sende, sana olan sevgimi. Mehmet Macit 13.12.2009 Dikili/İzmir Boş Duvarlar Arasında geçti yıllar, nice uzun zamanlar, boş duvarlar arasında. koymak nasip olmadı, gülümseyen bir resim. tablo astım, ayna astım, takvim astım, kaldırıp attım. boyadım çeşit çeşit, duygularım gibi karmaşıktı, olmadı. oturdum, kalktım, dolaştım odamda. ben oda oldum odada yok oldum. ince bir kâğıt oldum duvarlar arasında. yaş akmadı gözümden. sel oldu aktı gönlüme. kaçmak istedim yapamadım, esir kaldım odamda. yılların ardından, bir hayal belirdi boş duvarlarda. düş sandım, rüya sandım, aldandım. gerçek bir yanı vardı resmin, bir heyecandır başladı nasırlaşan kalbimde. dökerken kelimeleri sayfalara titreyen ellerim, dile gelmişti duygularım. rüyamda sen, duvarlarda sen, her yanda sen. bir tebessüm oluşursa yüzünde, birsıcaklık duyarsan yüreğinde, sende anlayacaksın sana olan sevgimi. işte o zaman, anlatacağım sana içimdeki aşkımı. aşığım diye deli bir kıza, bağıracağım avazım çıktığı kadar. inan aşkım o zaman, boş kalmayacak gönül dünyalarım. sıcaklığınla ısınırken sana uzanan elim, bil ki o an zaman duracak, yaşayacak bu aşk yüreklerimizde, sonsuza dek. Mehmet Macit 29.11.2009 Dikili/İzmir Kapatma Kapını kapatma gönül kapını açık kalsa ne olur? duruyor bak karşında sevgi dolu bir yürek. kırma onu, incitme onu sevgili. kapatma kapını aralık bırak yeter, bu bile umut olur seni seven gönlüme. ılık bir rüzgâr gibi, süzülürüm sessizce yüreğinin içine. üşütmem seni, incitemem, kıyamam güzelliğine. kapatma kapını gönül dünyama, sevmek ve sevilmenin mevsimindeyiz. boşa geçmesin zaman, yaşanılsın her anı. aşkın yüceliğini anla. hapsetme kendini boş duvarlara, bir isim yaz gönül bahçene, ben olayım sevgili. kapatma kapını benim dünyama, kölen olur beklerim ömür boyu umutla. mutlulukla dökülür sakladığım yaşlarım, ikimize ağlarım. açılsın gönül kapın, ben olayım bekçisi. Mehmet Macit 02.12.2009 Dikili/İzmir Şaşkın… be hey şaşkın! şaşkın şaşkın ne ararsın? bire sefil aşık! ne kaybettin de ne arıyorsun? en kıymetli varlığın, âşkın değil mi? âşkını mı kaybettin yoksa? gülerler bak o zaman haline. onu yitirme bari, ne önemi var ki Dünya malının, aşkın gönlünde olsun yeter. Mehmet Macit 15.12.2009 Dikili/İzmir Kırılmaz Sanma yüzüme kapattığın kapılar kırılmaz sanma, her gün, her saat, olacağım kapında. akacak gözyaşlarım, dökeceğim nice diller. aşkımı yazacağım şiirlerime. bir gün kırılırsa katılaşmış yüreğin, mutluluk gözyaşlarına boğulacağım. sürdürme artık inadını, asla vazgeçmem inancımdan. çok geç kalırsan şayet, tükenmiş olacağım belki de. çektiğim ıstırap ve isyanlar içinde, aşka koşarım başka alemde. işte o zaman, sen olursun ağlayan. Mehmet Macit 14.12.2009 Dikili/İzmir Bilmedin Kıymetini. yatak döşek yattım uzun zaman. bir yanımda hasta yaşlı ablam, diğer yanımda beli bükülmüş anam. aklımdasın her an. uzak yerde olsan da. hiç anlamadın, sormadın hiç, çektiğim acıları. aşkımı istemedin, yok dedin dostluktan ötesi. eyvallah dedim ona da. lakin, bir selamı çok gördün. hiç hak etmedin inan kalbimde ki yerini, bilmedin kıymetini sana olan sevgimin. Mehmet Macit 06.01.2010 Dikili/İzmir Karanlık ve Sazlar sazlar eşliğinde duygulu bir müzik, hissediyorum tüm hücrelerimde. karanlık tı odam, yalnızım. takıldım geçen zamana, anımsarken yılları, zaman geçmiş ne önemi var. yalnızlık, hüzün, özlem, yaşamın hiç anlamı yok. susmasın bu nameler, dinlenir belki gönlüm. ışık olur bu karanlık dünyama, yüreğimde bir huzur. akarken saklı yaşlarım, sayıklar ismini dudaklarım. Mehmet Macit 12.12.2009 Dikili/İzmir Sonbaharımın Gülü duydunuz mu? ey aşıklar! gülüm açmış sonbaharda, doluşmuş renkli yapraklarına şebnemler, sararmış yapraklara inat. mevsimin sert rüzgârlarında, soğuk gecelerinde, güneşsiz günlerinde, tüm güzelliği ile ortada gülüm. İşte benim sonbaharımın gülü, unutturacak bana hüzün aylarını. yaşayacağım artık ilk baharları, varsın mevsim sonbahar olsun. Mehmet Macit 04.12.2009 Dikili/İzmir Karşımdasın ruhumun derinliklerinde, hayallerimin en güzel köşelerinde. buldum sonunda, gizlenmiş yüzü. geç kalsam da, geçse de yıllar, o şimdi karşımda, yanı başımda. gördüğüm anda huzur buldu, dinlendi ruhum. yürek sundu sana aşkı, söyleneceksin yine deli diye, hiç inanmayacak belki de. gülüp geçerek, eğleneceksin. boşuna olacak bütün bunlar. asla bilmeyeceksin yürek fırtınalarımı, mutluluk yaşlarımı. bir resmin verdiği huzuru, anlayamazsın asla. özlem dolu yüreğimle bakarken resmine, şevk içinde tuşlara dokunur parmaklarım. mutluluk şarkıları içinde coşarken duygularım, yetmez olur kelimeler. Mehmet Macit 24.11.2009 Dikili/İzmir Elimde ki Yaprak hava soğuk mevsim kış. düşmüş yoluma bir yaprak. nereden gelmiş bu yaprak ağaç olmayan yere? çok da güzel ve taze. aldım usulca avucuma, otururken kumsala . paylaştım onunla yalnızlığımı. sığındığım bu kumsalda sevindim bir anda. ellerimin arasında sessiz narin bir yaprak. oturup kaldım, düşüncelere daldım. anlayamadım geçen zamanı. akmasını istedim saklı yaşlarımın. soruyorum şimdi kendime; ‘’Sakladın uzun yıllar gözyaşlarını, ne geçti eline? bırak aksın yaşların huzuru özünde yaşa.’’ ağlamazmış erkek adam, geç onu geç. aşkın erkeği kadını mı var? sevmenin yaşı, sevilmenin zamanı yok canım. dök içindeki kinini, avazın çıktığı kadar bağır, haykır etrafına. intikamını al suskunluğunun. kısılsın sesin, ağla nefesin tükenene kadar. yapayalnızsın buralarda. yaprak sessiz, yaprak üzgün ayrılmış özünden. ne gerek var senin susmana. susarak neyi çözdün be adam? istemedi seni son umudun. sen arkadaşsın umutsuzluklara, umut olacak sandın karşındaki bir gülü. ne kadar da salaksın sen, neyine güvenip çıktın yola. zenginliğin mi? yoksa gençliğin mi var? yarı yolu çoktan geçmişsin. neyin kaldı dünyada yalan aşkından başka. gördün güzel bir resmi, aşık mı sandın kendini? dersini aldın ya sonunda, bilmiyor musun hala? esirsin sen bu kumsallara. yaşlar bile serinletemez içindeki yangını. gir buz gibi sulara kendine gelirsin belki. ne kaldı elinde sersem aşık, dalından kopan bir yaprak. ya gönlündeki resim? baki kalacak sana bir güzelin hasreti. Mehmet Macit 30.11.2009 Dikili/İzmir Sevdalıyım Özüne bu ne güzellik Tanrı’m! seyretmek bile yeter. kıyamam ben, dokunamam bu güzelliğe. seyrine bir ömür versem değer. özündeki güzellik yansımış güzelliğine. dalgalanan uzun saçları yok mu? meydan okuyor rüzgara. söyle bana ey güzel! kalbinde boş yer var mı? saklansam oralara kurtulsam yalnızlıktan, dinlenir yüreğimdeki yangınlar. tamamlarken bir ömrü yanı başında, sıcaklığınla ısınır, aşkı yaşarım, yaşanmayan yıllarıma inat. kurban olurum ismine ki, sel olup akmakta, kalbimin derinliklerine. depremler oluşurken can evimde, oyalanırım resminle, senden uzak ellerde. Mehmet Macit 22.11.2009 Dikili/İzmir Suskun bırak susmayı suskun, yıllar yılı susarak ne kazandın ki? farkında mısın kaybettiklerinin? isyanlar içindeki ruhun senelere yenilmiş, kendi dünyasıyla baş başa. kim anladı halinden? yaş dolu gözlerinden kime ne. anıların derinliğine dalıp kaldığın anlarda, aşktan mahrum kaldığın zamanlarda, susturdum sandın gönül fırtınalarını. aşksız geçen her gün, hesap soracak sana gelecekte. işkence içinde kaldı yüreğin, nasıl vereceksin hesabını? savaşmayı bırak artık kalbinle. suskun kalma, bir kenara fırlat mantık denen olguyu. gönül dünyana koşan aşka bak. ellerini sana açan sevgi dolu gönlün, sıcaklığında unut kendini. teselliyi, saçlarını okşayacak ellerde ara. gerek kalmaz o an suskun kalmaya. dökülsün dilinden sevgi dolu sözcükler. bu satırları okuduğun anda, yıllar yılı içinde biriken özlemle, göz pınarlarında oluşacak bir çift damlada, susarak kaybettiğin zamanı bulacaksın. aynalara bak buğulanmış gözlerle, izleri kalmıştır kaybolan yılların, ağaran saçlarında. sil bu izleri, kır seni saran zincirleri. ezilme yeter acıların altında. geç kalmış olmaktan korkma. fecir vaktinde ezanlar eşliğinde, bekle doğan güneşi. ötüşür bülbüller, en güzel kokularını sunmuş çiçekler. hafif hafif eserken seher yeli. mest eyler gönülleri dinlediğin nameler. ilişirsin açık bir pencere kenarına, derin bir nefes çekersin yaktığın sigaradan. bir yudum alırken taze demlenmiş çaydan, gözlerinde bir hüzün takılır uzaklara. bir şarkı mırıltısı olsa da dilinde, sen yine suskun gizem dolu dünyanda. suskun kalmak için mi yaratıldın? tanrı’ya isyanda olduğunu hatırla. düşün bir kere bu satırları yazan kalbi. düşün ki bu kalp; yaşamdan vazgeçmeye hazır aşkı için. uzatmış ellerini suskun kalbine. seherin bu deminde, ruhunu saracak bir aşk kapında. sevgi dolu sözcükler dudaklarında. bırak geçmişi geçmişte kalsın. kaybolsun geçmiş anıların içinde. huzur dolu bir gelecek için suskun kalma, ne olur! Mehmet Macit 02.03.2010 Dikili/İzmir Sonsuz Aşk sonzuluk kadar sonsuzdur aşkım, taşar durur kalbimden, sonsuzluk alemine. sen yazıver bir mısra içinde sevda olsun. bekledim yıllardır bir kelime, silinmiş belleğinden, suç bulma kalemine. haber gönder rüzgarla içinde kokun olsun. ne çok rüzgarlar esti, göç etti kırlangıçlar. hasret koydun selamına. Mehmet Macit 11.12.2009 Dikili /İzmir Selda Kimdir, Nicedir? bazen düş, bazen hayal, bazen gerçektir. gönülden bir sevgidir, sevdadır, ölümüne aşktır. amansız bir hastalıktır. beyaz örtüler içinde bir gelindir. rüzgârdır, borandır, yıkıp geçen bir fırtınadır Selda. pınardan akan buz gibi sulardır. bin bir çeşit kokular içinde çiçektir. gülün güzelliğine esir, dikenler arasında öten bülbüldür. ufukları saran katmer katmer, küme küme bulutlardır Selda. günbatımı renklerine gizlenmiş gizemli bir güzelliktir. ayşe’dir, fatma’dır, aybala’dır, dilşad’dır. özü güzelliğinde bir canandır. suya hasret canların gördüğü seraptır. susuz kalmış dudaklara düşen bir damladır. kimi zaman maddedir, kimi zaman manadır Selda. aşkı gönülden yaşayanların umududur. uçsuz bucaksız yaylalarda yaşayan özgür bir ceylandır. dalgalara arkadaş denizkızıdır. içimde yaşayan derin bir yara, kanayan kanımdır Selda. eksilmeyen umudum, vazgeçilmez aşkımdır. Mehmet Macit 02.03.2010 Dikili/İzmir Düzenleme ve güncelleme 18.11.2024 İzmir/dikili |