Ad Vermeden
Gölgelerde ışık oyunları
Acını hissetmiyorum Ölmüşüm sayılır Celali baskınlara uğramış kentin kapısı İnanç imana karışmış toz duman Açmışız acıkmışız jurnalli telaşlara Ben doğmamışım Sen ölmemişsin daha Siperlere sürüyorlar çimenleri Elmalar hep kırmızı Azizlere selam diyelim Isırıklar atıyor gece aklın acizliğine Hep bildiğini sanır gün Serez çarşısından ilmekli bir vadiye sıkışır Hep preveze sanırsın yürürsün Suların gün batımına Üzülmeyelim aşk matematikte işlem değil Ben de inanırdım öncesi gen yaşamımda Dallara bağlı çaputlar Dilekleri ete kemiğe uyutur Sen sabahsın say kendini haberi Taze bir çiy damlası uzakların can teması Yüzüne gülümsemene Kart zımparalar rutinlerinde Aşınıyor iyi olan görüşten Yarınlar kundaklı ilk çığlıktan Göğüsten yürekle görünenin yoluna duvarlar Çok kişi balkan izi biraz Çok oda savaşırken birbiriyle Bir toprak evden bedende Bir umudu arar gibi yaya Bir anadolu bir tunaya varır ya Dönmek zor sözünden hasretinden Cidden gözlerin hem hatır kahve Hem gök mavi Geçilmemiş o boğaz daha kurup köprüleri Bir yıkık dergâh olmuşsun say ritmi gönlün Elele tutuşup gülüşüp ölümle Bir gülün çağrısına Gidenler olmalı hep birlikte Ş |
Ölmekle ölmemek arası
Bir yudum kefene su dökümü
İnsan keşke selasını kendi okuyabilseydi
Ağlamıycam
Bugün zaten kalbim açamayan gök katlı bulutlar gibiydi
Bedenime kızarmış yağmur mı yağdı ben mi yağdım
Bilemediğim kaçamadığım bir zaman geçişine sıkışıp
Kaldım
Kendimi hiç özlememişim gibi
Bir şeyler hissediyorum bir şeyler geçip gidiyor
Kalp köprümden ayağımın teki kolumun teki yokmuş gibi
Şiir kalbe karşıymış fakat kalp şiire öyle bir karışmış ki
Ne selası okunur ne de diriliği
Şiir doğmamış
…
..
.
İşte haki gök ellerinde içilen Aşk budur
🍃🪽
Believe_TülAySLAN tarafından 15.10.2024 02:04:23 zamanında düzenlenmiştir.