Kara Kedi...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Derin bir nefese ihtiyacım var...
Bir zamanlar içine gökyüzü sığan yüreğim şimdi kanatları kırık bir kuş rüyasız bir sabaha daha uyanmış gözlerim Kız kulesi yalnızlığım komodin üstünde gri bulutlar yağdı yağacak vapur düdükleri martı kahkahaları insan gürültüleri fonda Nil Burak ’’yalnızım ben çok yalnızım’’ bıyıklarında güller açmış kara kedi aralamış patilerin cennetin kapısını bakışlarında Daisy’li düşler aşk var gerçekten diyorsun siper al terlik geliyor kafana birazdan mevsimler de değişmiş insanlar gibi ne gecem belli ne gündüzüm sevme kimseyi diyorum kendime aşk, acı rengini kuşanmadan gelmez kapına yüreğimdeki kilidi bir daha yokluyorum telaşla sözlerimi hiç dinlemedin ah kara kedi gittin aşk şiirlerinde gezdin durdun sonuç nurtopu gibi bir Daiy’miz oldu hey dur basma şiirlerimin üstüne çekiştirip durma imgeleri sağa sola ikinizi de bir sandığa koyar bırakırım boğazın serin sularına kahvaltı yapmak gerek şimdi bir kaç zeytin biraz peynir bolca güneş ışığı iki dilim umut bir de insanlık demini alırsa tavşan kanı sevgi saygı ne dersin güzelleşmez mi dünya çok üzgünüm kara kedi papatya bırakmadım dağda bayırda ünlemleri kaldırıp attım çöpe cevapsız soruları gömdüm en yakın mezarlığa sonbahar yaprakları gibi bıraktım kendimi bilinmezlerle dolu bir akışa oysa içten tebessümlere sıcacık bakışlara gönül okşayan sözlere dünyalar verilmez mi kara kedi bakma bana öyle dünyanın bütün ışıklarını yaksak aydınlanmaz içlerimiz bildiğimiz sokaklarda kaybolmuş gölgemizden bile korkar olmuşuz denize açılan tek bir pencere kalmamış ruhumuzda her gün bir öncekinden yorgun sabahlara uyanıyoruz yıllardır aynı şarkı aynı cızırtıyla dönmeye devam ediyor pikaplarda hani ’’dünyayı güzellik kurtaracak’’tı hani ’’bir insanı sevmekle başlayacaktı her şey’’ başaramadık kara kedi suya yazılan yazılar okunmuyordu unuttuk bütün parantezleri imha ettim sen benim gülümseyen çocuk yanım sen yarınlara dair umudum sen çiçeklenmeye devam eden tek dalım kara kedim artık vedalaşalım mı... Gia. |
Ben neden gökyüzü diye düşünüyorum şu an
(Burada bir cümle daha var ama söylemeyeceğim:) oh olsun)
Sonra suya yazılan yazı .... Sanırım Muhyiddin şekür kitabıydı su üstüne yazı yazmak (Bir de burada cümle var ama onu da söylemeyeceğim. Kara kediye belki )
Bir de ciddi ciddi şu var kafamda
hazır yeri de denk gelmişken sorayım
Hepimiz bir insanı sevdiğimizi sevebildiğimizi iddia ediyoruz insanlar olarak
ama
gerçekten
hakikaten
bir insanı sevmeyi bilip bilmediğimizi hiç düşündük mü
Bu soruya evet dedirten ölçü ne kimden aldık
Yok yok çok konuşuyorum