DAĞA YASLANMIŞ
"Sılam sensin, arkam sensin" diyenler
İnsana değil de, dağa yaslanmış Sırıl sıklam olmuş, yar sevdasından Sevda yağmurunda, nasıl ıslanmış İnsan görünenin, çatal dilinden Atmışlar kenara, tutup kolundan Çok çekmiş sevenler, ağyar elinden Gücü yetmeyince, pusup uslanmış Para, pul sahibi, zorba, azınca Ülkem de aşıklar, görüp kızınca Güçlülüler güçsüzü, her gün ezince Ağıtla, türküyle, sazla seslenmiş Uyacak çaresiz, söze, fermana Çare bulamamış, derde, dermana Bakıp yaylalara, dağa, ormana Puslanan gözlerle, nasıl hislenmiş İtaat ederken, her bir emirde Yağmurda, tipide, karda, çamurda En ağır işlerde, maden, kömürde Mapushaneler de, nasıl paslanmış Yoksullukla geçmiş, ömrünün seyri Zengin akrabanın, dokunmaz hayrı Diyar-ı gurbette, canlardan ayrı Yollara bakmaktan, gözler puslanmış Lüzumsuz gözlerin yaş ile dolmuş Bir çoğu kahrından, saçını yolmuş Acı çeke çeke, gurbette ölmüş Gün yüzü görmemiş, hava sislenmiş Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
Ülkem de aşıklar, görüp kızınca
Güçlülüler güçsüzü, her gün ezince
Ağıtla, türküyle, sazla seslenmiş
İşte gerçek bu dörtlükte gizildir hocam güne yakışır anlamlı bir şiir okudum
Gönülden tebrik ederim saygılar sunarım