"Yankılanan Sessizlik: Bir Çocuğun Kaybı"
Çocuk öldü,
Diyorlar her seferinde. Kuru bir gerçek, Sıradan bir haber başlığı, Ama her kelime yüreklerde bir çığlık. Sessizliğe gömülen acı, Kayıp bir masumiyet, Kapanmayan bir yara. Bir anne, Her sabah yüreğinde kopan fırtına, “Bugün ne olacak?” diye sorar, Her adım bir korku, Her nefes bir dua. Bir çocuk daha eksildiğinde, Dünyası kararır, Her annenin kalbinde yankılanan bir çığlık olur. Sessizlik, Sosyal medyanın öfkeli mesajları, Kısa süren bir hüzün bulutu, Sonra unutuş gelir, Hayat devam eder. Ama o annenin acısı, Derin bir sessizlikte kaybolur. “23 yıldır susturuyorsunuz!” Diye haykırır içimizdeki isyan, Ama sesler duyulmaz, Toplum acıya alışır. Her çocuk öldüğünde, Bir parçamız eksilir, Bir umut daha yitip gider. Parkta oturan gençler, Bir an için acıyı paylaşır, Sonra unutuş gelir, Acıya alışmak, Gündelik hayatın bir parçası olur. Ama bu yaralar kapanmaz, Çocukların güvensizliği, Toplumun sorumluluğu. Bir öğretmen, Endişeyle konuşur, Bir yasa, Bir düzenleme, Yeter mi? Çocuk öldü demek yetmez, O annenin, o öğretmenin, Bizim içimizde yankılanan sesi yükseltmeliyiz. Bu bir mücadele olmalı, Bir gün değil, Her gün. Çocuklarımıza güvenli bir gelecek, Sesimizi duyurmanın tam zamanı. Çocuk öldü demek bir çağrıdır, Toplumsal bir çığlık, Duyarlılık, Harekete geçmek zorundayız. Her kayıp, Bir yara açar, Her sessizlik, O yarayı derinleştirir. Artık susmamak gerek, Her çocuğun kaybı, Geleceğimizden bir parça alıp götürüyor. Sesimizi yükseltelim, Çocuklarımızın güvenliği, Bizim sorumluluğumuz, Ve bu sorumluluğu üstlenmek, Geleceği kurtarmanın tek yoludur. Aile danışmanı Selda İyiekmekci (Erdoğan) |
Güzel bir eser okuduk kaleminden
Bizde kutladık yalansız ve riyasız
Şiirle kal, sevgiyle kal, hoşça kal