EKMEĞİM VE KUTSALIM...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Çengel bulmaca ritminde ömürler hem geçkin hem geciktiren sevgiyi… Mutlak ölümler dilediğim gecenin zifiri Ne âşık ne maşuk kavanoz dipli dünyanın telkini Öncesi mağdur bir kuş Yokuş Yukarı çıktığım kaldırımlarda saklı kısık sesli güneşin izi Yaftalar Dalyalar Aryalar Hayata hükmeden mentollü bir gizem tadında Hem melankoli hem mutluluk saklı Yüreğin sevgi pınarında Demem o ki, azizim: Ellerim fazla terli Alnım gibi Ve ekmeğim Ve kutsalım Kutsanmakla hemhal dur durak bilmeden Yaşadığım Öyküm ve pınarım Ara sıra gezindiğim kara dehlizin tutuklusu Müdavimi olduğum kadar karanlığın Hümayunuma sevdalı bir beşerim Hem inkârdan Hem de isyandan Geçinen münafıklara okuduğum lanetim Lakin yetinmediğim Öncemde Kutsal Kitabım: Oku emrine sadık uysal bir varlığım Üstelik tek damla Sadece zerremde saklı o devasa aşkla Aş erdiğim günüm ve telaşım İhbar edilesi bir delil mademki Ruhumun taşkınlarına delalet yalnızlığın sesi Zikrime de uyarım fikrime de Cenk ettiğim siperim Cahil cühela kimse peşimden Gelen, tek geçerim Azadesi yokuşun Azık bildiğim her duygunun Üstüne ant içtiğim Kitabım Ruhumda saklı deryaları bir şiire salarım da Bir başınalığımla Öykündüğüm masallara sokarım burnumu Bazen kahramanı Bazen anlatıcısı Ruhumun ve sevdamın kompetanı Elbet hayal dünyamın hırsızı İken efkârı Endamlı yakarışımı Esefle gezindiğim taşlı yolları Elham yüklü ruhumu Evhamlı bir aşkla bir koşu Umuda bandığım kalemin ve kitabın kokusunu İçime çektiğim kadar Lütufkâr Sözcüklerim adeta zincir misali Nasıl da yüreğimi Yumruklar Derme çatma olsa ne ki hanem? Haznemde saklı namem Ve de havsalamdan taşan binlerce duygu Şerit değiştirirken acı Solumdaki yumru Ve sağımda doğan umudu Serptiğim kadar öteme berime Sarmalında hüznün Geviş getiren bir sezgiye Ve de Sığamadığım kadar bedenime Aralıksız koşarım kabrime Öncemde neydim ki hem ben? Andaki mevcudiyetimi Parselleyen gölgelerden nasıl ki mustaribim Bir o kadar yarınlarıma kefilim Hissiyatın doğurgan ilhamından Neyse düşen payıma Sayacı mademki ruhun aşkla eşleşen bir uzam Sarkacın muhteviyatında Özneme sadık delicesine esen tufan Renkleri tasfiye edip de beyaza sığındığım kadar En çabuk ve ilk kirlenen Beyazın masumiyetinden de olmadığım kadar kuşkum Bir kuş yüreğinde mahpus hayatı sürdüğüm Hem rengim hem tutkum Hem de tutulan nutkumdan doğan Yüzüme yağan nurun Endamında ömrün Esvabını üstüme geçirdiğim Hüzün denen Temaşanın Vurgun yediği günde saklı iken nüktem Ve işte sarmalında evrenin Kat izinde saklıyım masumiyetin: Ket vurulduğu kadar da yüreğime İlhamın penceresine doğan güneşe Mademki vurgunum ruh eşime Saklı tuttuğum bir gizem bir tebessüm Şiarımdan ötesinde de yok iken gözüm Yokluğun verdiği hükümde İçinde saklandığım külüm… |