Pek ucuza sattılar,
Fakirliği babama.
Bir kilo çok ağır,
Benim Vatanımda.
Olsundu, dürüstlükte her zarar kardır.
Seni yiyor, kurduğun sofran,
Babam, ateşe ekmek banan adam...

Babam, keder zengini,
Babam; özverinin, sabrın, şükrün vatandaşı,
Bakması, konuşması, dua eder gibi.
Harca harca bitmez öğüt harçlığı.
Çilelerin müfredatına uygunsuz asıl kaderinin,
Garip buldu ya seni dertler gitmez başından,
Senden daha az çalışır zaman,
Ancak mezarda soluklanır yorgun bedenin,
Babam, durmadan sigara içen adam...

Ayrılık bileti oldu ciğerlerindeki bol nikotin,
Doktorlar, yüzde doksan beş ölüm diyorlar,
Ne kadar derinlere daldın,
Ne büyükmüş derdin,
Serumuna canımı koysunlar,
Babam, babam!
Söz verdin bana gitmeyeceksin,
Acil serviste bütün umutlarım,
Niye seni göstermiyorlar?
Niye bir şey söylemiyorlar?
Oy kurban olayım,
Oy yollarını güdeyim,
Oy ben öleyim,
Babam, babam!
Hani bana söz vermiştin, niye gittin?...

Her güneş batımında, bir hayli ağlarım,
Nerde bir giden görsem, nikotin dolarım,
Babam, bugün de sensizliği yaşadım,
Eller paklara, bahçelere, ben hayaline koşarım,
Çocuklaşır huyum, tutunacak el ararım,
Bana beni miras bıraktın ya,
Özledikçe seni, aynaya bakarım.
Bak odandaki saat durmuş babam,
Sorma acım kalbimden aşkın,
Ecelime susadım, bir susma orucunda,
İnceldiği yerden kopsun, hayat damarım,
Hem seni beklerim, hem sana yolcuyum,
Ey baba! Öldükçe yaklaşıyorum sana...