Erciyes Dağı ile Hasbihal
/ Erciyes Dağı ile oturduk karşılıklı,
O öğretti ben dinledim, Kaç çile küçüktüm. / Erciyes Dağı dedi ki: Kendine yokuş olmayasın. Büyük işlere kalkışmadan önce, Ruhunun ısınma hareketlerini yapmalısın. Zaman su gibi akıp giderken, Gaye gemisine binmelisin. Dökülmediği zaman balın, Pes etmek yerine, Nefes aldırmalısın. Kapını hayal kırıklığına kapatırsan, Başarı nasıl girecek içeriye? Kalbin sağlamı kırık olanıdır. Bil ki; yaşamadıkça ihtiyarlar insan. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz, Televizyon seyredenin önünden geçilir de, Hayallerin önünden geçilmez. Dedi ki: Bre İnsanoğlu! Her zaman mantıklı olmak çok mantıksız. Bazen küçük bir çocuk başlatır büyük bir alkışı. Yemek tarifi gibi tarifi yoktur bazı duyguların, Anlayacağın sezgilerini de kullanabilmelisin. Nesnelleştikçe nesneleşiyor âdem evladı, Kooperatif evleri tekdüzeliğindeki bu hayatta, Kendi renginde yaşayabilmelisin. Çocukluğa inilmez, çıkılır. Bir de; Değiştirirsen bakış açını, Değişir iç acılarının toplamı. Erciyes Dağı dedi ki: Atılan taşlarla barışık olsun başın, O taşlar ki kullanılır hayat mimarisinde. Bazen susma bilmelisin çok iyi derecede. Dostların terk ederse yenisi bulunur üzülme, Yeter ki içindeki hemdert terk etmesin. Dedi ki: Bayramlarda temizlik yapmalısın, Cehennem koşullarında saklar seni içindeki kin, Eritsin garazları zaman, Nefretler çöplüğünü işleyip yeniden, Sevgiler üretmelisin. Bulaşıcıdır hisler, Hayat aynadır, gülümsersen gülümser. Dedi ki: Duygulanmalara bağışıklık kazanmıştır kimi kalpler, Oysa; kimse fakir değil herkes sevgi verebilir, Bak! Kendi gölgesi yok gönlü gani Güneş’in. Sevgi sözcüklerini ağzında bayatlatmayasın, Karşındaki de yapmazsa böyle, Ayıplı insan geri iade. Erciyes Dağı dedi ki: Yaratmışsa Mevlam gülleri, Vardır elbet verilecek birileri. Lakin; aşk, ince bir daldır, goncadır, Akbabaları değil yalnız bülbülü taşır, Gönülde olmayınca sevgi, Birleşmiş Milletler birleştiremez elleri. Dedi ki: Sevda, beynin kalbe akıl danışmasıdır. Bazen zifiri gece olmalısın, Canan yıldız olup sevinsin diye. Âşıksan güler gözyaşların bile. Hem, yemeğini bitirmezsen, Layıkına aşkını bitirirsen, Arkandan ağlar bilesin. Gurur ayrılığının, Neresinden dönülürse kardır. Kuzey Kutbu’ndan Güney’dir ya olanca istikamet, Öyle hep aşka doğrudur hicret. Erciyes Dağı dedi ki: Kalplerin ayak sesleridir bu pıtırtılar, İyileri Cennet’e, kötüleri Cehennem’e koşar, Kutsal bir hikmeti yoksa eğer, Genç yaşta yarınları mezarında depolamanın ne âlemi var, Acele edip sırayı bozma sakın, Herkese yetecek kadar ecel var. Ne çare ki; dünya Sultan Süleyman’a da kalmadı, Darbelemesi nafile kalbin zamanı, Bir gün planın ölmek olmalı, Biliriz, giydiğin kefen sensiz, Ölüm abıhayatın başlangıcı, Cenaze düğününde takılar, Sevenlerinin duası. Sefa MERT |