6
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
546
Okunma
sesler duyuyorum
zifiri karanlık bir gecede
bedenimi kalkmaya
zar zor ikna ediyorum
ışıkları yakmadan
bir kör gibi
duvarları tuta tuta
balkona kadar yalınayak yürüyorum
önümde konuşan orman
içinde
geceyi özgürlüğün evi bilen ceylanlar
uyum içinde
saygıyla söyleşiyorlar
dinliyorum
dinliyorum
dinledikçe mest oluyorum
üşüdüğüme aldırmadan
bir ürperti
bir hayranlık tezatlığına düğümlenerek
put kesiliyorum
karanlığı
sessizliği avuclayan sesler
nefesime karışıyor
acımakla sevinç arasıyım
ağıt mı bu böğürmeler
öfke mi
çiftleşme arzusu mu
bilemiyorum
çünkü ansiklopedi değilim
yüzümü göğe çeviriyorum
ışıl ışıl yıldızların
gizemli göz kırpışlarına aldanmaya
razı ediyorum gönlümü
nasıl da alımlılar
nasıl da özgürler
nasıl da sakinler
Evet
s a k i n l e ş m e l i y i m.
bakışmalarımız uzarken
kulağımdaki böğürmeler
giderek sıradanlaşıyor
ben alttan yukarıya bakarken
üstten aşağıya bakıyor yıldızlar
boynumun ağrısını aldırmadan
kalakalıyorum
düşünmeye teşvik ediyor beni yıldızlar
ve aklımın iki yakasını
nihayetinde
bir araya getiriyorum:
yıldızlarla aramızda bir anlaşmazlık olduğunu
yerlerimizin asla değişmeyeceğini
oracıkta kanıksıyorum!
ben alttan
onlar hep üstten bakacaklar
bu değişmez kanun, diyorum.
içi kaos içimin burukluğunu
dışarıya sezdirmeden
ormanı
ceylanları
yıldızlara emanet ediyorum
şimdi ben
nasıl uyuyayım
böyle bir eğlenceden
böyle bir kederden sonra?
H. korkmaz, sep 2024 Sthlm