KaradutŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir gece, geçkin vakit, biz üç kafadar sehran
Karadut, ben ve İncir, gözler uykudan üryan Balkonda aldık demi, dağ, dere, ova, bayır; Düşmesek yükseklerden, Allah’ım bizi kayır...
Düştün ya ellerimden...
Vefakârdın... -Bir örümcek ağ tutar Hem nahif hem müddei- Hani ben hep bezminde Şen şakıyan sedaydım Ya sen Karadut söyle; Nankör müsün sahiden Bırakır gider misin ben seni terk etmeden Geçtin ya sözlerinden... Sebatkârdın... -Bir tilki hile kurar Hem cesur hem müktefi- Hani ben hep kalbinde Rengin bahar dalıydım Ya sen Karadut söyle; Çok mu büyük tamahın Düşer misin peşine daha büyük lokmanın Vazgeçtim düşlerimden... Heveskârdım... -Bir bülbül güle konar Hem razı hem müşteki- Hani ben, insan adım Her hâlden şekvadayım Ya sen Karadut söyle; Acır mısın kendine Şikârına küsüp de söver misin pençene Ayşe Çabuk |
Nankör müsün sahiden
Bırakır gider misin ben seni terk etmeden
sanırım bir kedi ancak bu kadar güzel anlatılırdı.
şairin dilinde şiire dönüşmüş bir sevgi.
saygı ve selamla