AnaDolu
Annem, nasırlı ellerinle toprağa dokunursun.
Öyle seversin ki Aşık Veysel gibi türküler yakarak. Yarim dersin, yarınım dersin toprağına. Ondan geldik, ona aitiz. Beslersin, beslenirsin kıymet bileninin kıymetini bildiği yardır toprak. Kardelenlerin kokusu gelir eriyen karlarla. Öyle bir yardır ki öyle bir yar. Sevdikçe boyun eğer, sardıkça sarar. Vefasızlık nedir bilmez, bundandır elleri toprağa dokunanın yüreğinde birikmez vefasızlık. Gözleri buğulu annem, başını dayayıp ulu ağaçlara türkülerini söyle. Konsun serçeler gibi nameler gönlünün tellerine misafir olsun serçeler. Ateşinde kavrulsun kaynasın sular. Demlensin çayları dost sohbetlerinin. Anadolu sen busun, merhametli analarımız gibi. Bir yandan hüzünlü köylerin toprakları gibi okşanmamış saçların. Bir yandan gelincikler, papatyalar resmedilmiş dağlarına. Bir derin nefes kadar özledim kokusunu ovalarının. Gece gökyüzünde ateş böcekleri ya da yıldızlar mı iniyor yeryüzüne. Çiğ taneleri yıldızların gözyaşları mıdır ayrılıklara kanıt her gülün koynunda. |
Saygılarımla...