AŞKLAR DİYE BİR ŞEY YOKTU
Papatyam!
Ne çok yüz sürdüm vuslatı olmayan aşkının hasretine Aramızda haksız uzaklar olan suskun cümle Arada küserim, kapanır gönlüm Nar gibi yanar, sevip de yok gibi yaşarken Yüreğimin mevsimsiz sevgisinde Ay, gün, saat başa çıkamıyor ki Zaman yarışsın içimde Uzaklar bir kısalır, bir katlanır deli yüreğimde Gönül kıyımdan katlayan bir özlem Dudaklarım kuru çölünde Gözlerim, gözlerini arar Yüreğim sevgisiz, sevgisinde Parçalanmış gönüllerin feryatları Duyan var mı sessiz ağıtları mı? Hep terk edilmenin ardında Kahrolan yüreği gören var mı? Ziyan olan umudun çıplak yankılarını Çınlayan feryadın hesapsız cevabını Kahrolası hayatın pahalı sorunlarını Sorgulamaya cesareti olan var mı? Bitmek bilmeyen gönül sancılarını Yoluna kurulan hain tuzakları Gün görmeyen biçare sevdaları Zamanın çarkında gören var mı? Artık yoruldu, yorgundur bedenim Taşımaz oldu yüreğimi Geceler bir deprem gibi düştü Hüzünlerim, çaresizliğim Yalnızlığın ayak seslerinde ürperdi gözlerim Artık yoruldu deli yüreğim Gidişini unutmadım, unutamadım Ve sen ansızın, öylece çekip gittin Oysa benim dünyamda aşklar diye bir şey yoktu Seni sevmekti her şey Artık bu yorgun yüreğimi taşımaz oldu bedenim Korktum gecelerin sabahına varamamaktan Çünkü içimde bir umut, bir sen vardın Yüreğim seni sevdi ama sen Beni yalnızlıkla prangalayarak öylece çekip gittin Her gece gökyüzüne baktım Ve her defasında bir sigara yaktım Bir ah çektim her defasında, acıdı canım Artık yüreğimi taşıyamaz oldu bu beden Beter ol diyesim var, vurunca şişenin dibine Sen de ağlarsın belki benim gibi Kırarsın kadehleri bir bir Tıpkı kalbimi kırdığın gibi Nasıl da kızıyorsun geçen zamana Beter ol diyesim var ama Allah‘ından bul diyorum yine de Aklına gelsin hep seni ölümüne sevdiğim Vur kadehleri her gece yerlere Ne günün belli olsun ne de gecen Kendini hapsedersin o şehirde Senin de yansın için hep Senin gibi vursun arkandan, benden çok sevdiğin… |