BİR GÜN GELECEKSİN!
Papatyam!
Serin bir bahar akşamında Biliyorum çıkıp geleceksin Saçların ağarmış, sesin kırık dökük Gözlerinde buruk ama sevdalı o bakış Başka baharda kalmış heveslerin Olsun varsın kim kusursuz ki bu hayatta? Bilirsin, yorgun ve suskundur yüzündeki çizgilerin Gitmemek üzere elinde bir valizle Biliyorum bir gün çıkıp geleceksin Henüz açmamış olacak hanımeli Ne begonya, ne de portakal çiçekleri Kokun dağılacak önce bahçeye İçimde kadınlar neşeyle susacak, tıpkı o şarkıdaki gibi Biliyorum bir gün çıkıp geleceksin Bekleme ayrılık şarkılarını Gidersem bir gün yüreğinden Ardıma bakamam, sadece ağıtlarıma katarım Ve gidişine yanarım senin Kahrıma giden hançer yarasına silersem geçmişi Bir daha hatırlamam kırarsam elimdeki kalemi Bir daha yazamam Papatyam! Bil ki bir daha yazamam bekleme beni boşuna! O mahzun bakışları geriye götürsen Götürsen yılların ötesine Gövdesine çizdiğimiz kalbi taşıyan ağacın Gölgesinde bekleme beni artık! Şarkıları kıskandıran kuşların sesini Ve bekleme boşuna yüreğimin feryadını! Dilimden düşürmediğim hecelerimdeki adını O bakışlardan şefkat dilemem vedaları ağlatan Havada efsunlu bir telaş olacak Biraz ben kokacak tenin İşte o zaman gözlerine, dudaklarına ben sar! Biliyorum ki bir gün geleceksin Evet, bir gün mutlaka geleceksin Arkasında duracaksın çitlerin Ve ben asla ölmeyeceğim Sana, hoş geldin Papatyam, demek için O tatlı sözlerin, hepsi aynı artık istemem Bir sabah görürsen yok olduğumu Sol elimde yırtık eski bavulumu Ve kolumun kanadımın kırıldığını Sakın veda etme, adımı son kez dilinde heceleyerek Sonra da bul bulabilirsen beni Benim artık buralardan gitmem gerek… |