SENİ UZAKTAN SEVMEK
Sen gönül yarımsın Papatyam!
Zaten ben, sensiz hep yarım kaldım Bir gün seninle bütün olmayı düşledim hep Ben seni, sensiz sevdim en çok Sen hiç umudu olmadan yıllarca beklemek nedir Sevdiğinin arkasından ağlamak nedir, bilir misin? Ben seni, gönlümde biriktirdim, kendime yük ettim Pişman mıyım, asla değilim Bir gönül, bir ayrılık türküsü duydum mu Sensizlikten içim bir tuhaf olur Hep gözlerim dolar ve sensizliğime ağlarım Her şey aslında bir bakışla başladı Gözler birbirine baktı, baktıkça da gözlerin içimi yaktı Bir aşkın kıvılcımını, tohumunu kalbime ekti Ekilen tohum büyüdü, fidan oldu, dal budak oldu Ama çiçek açmadı, meyveye karışmadı Aşkıma gölge olmadı, benim gibi kurudu Bir gün gittiğinde, arkandan dizlerimin üzerine çöktüm Çaresizlik içerisinde öylece kalakaldım Gözlerimde bir korku Dudaklarımda acı bir tebessümle baktım arkandan Ve sana, gitme diyemedim Uzaktan sevmek, sevdiğinin arkasından ağlamak nedir Bilir misin sen? Ben biliyor ve hâlâ ağlıyorum Sen içimde bir boşluksun, sen olmadan da dolmayacak Sevdiğini kaybettiğinde için acır Ne olursa olsun acısına dayanamayacağını Yokluğuna da alışamayacağını sanırsın Ama biliyor musun? Zamanla acın geçer, yokluğuna da bir şekilde alışırsın Sevdiğini içinde öldürmek nedir, bilir misin sen? Kurduğu hayalleri yıkmak, sevdiğinden vazgeçmek Ne de zordur seven için Bunu bir bilsen, belki de biliyorsundur Benim içimde görünmeyen yaralarım var sebebi sen olan Bazen halimi soran olur Bir şey yok, iyiyim der geçerim Ama bilirim ki yokluğunun acısı geçmez Yaralarım dağlansa da kabuk bağlamaz Kaçırdığım güvercini bulamamıştım ama seni O köhne gecekondu sokağında aşkını bulmuştum Sensizlikten ölsem de biliyorum ki sevenler ölmez Kim bilir bu şehir, bu cadde ve sokaklar Binlerce yıl nelere şahitlik ettiler Ve neler gördüler neler? Ben, seni hep fotoğraflarındaki gibi hatırlıyorum Biliyor musun, fotoğraflarda insanlar hiç yaşlanmıyor Ağlamıyor ve çoğu zaman da gülüyor Sen de beni, seninle olan fotoğraflarımızdaki gibi hep böyle Gülerek hatırla! Umarım şimdi güzel bir hayat yaşıyorsundur Her şeyin gönlünce olduğu, mutlu ve mesut Ne yaparsan yap, bazı şeyler unutulmaz Arkasında mutlaka izleri kalıyor Ben de acılarımı, hasretini, sevgini bu deftere yazıyorum Kalem yazdığı, elim tuttuğu sürece de Seni, ben de olan seni yazmaya devam edeceğim Ama çok şey yazamayacağımı da biliyorum Çünkü buralarda sensiz sabahlar olmuyor Olsa da ben görecek miyim, bilmiyorum Geceler bitmediği zaman kendime Az kaldı sabret, bu şafaktan önceki son karanlık Ne olursa olsun vazgeçme, diyorum Ama dağlar beni çağırır, belki de ecel Burada, son damla kanım toprağa dökülene Damarımdan çekilene kadar Senin için mücadeleden vazgeçmeyeceğimi de bil! Burada gördüklerimden sonra insanlardan iyice soğudum Çünkü burada insanların ne kadar kötü Acımasız, hatta cani olduğunu gördüm Ölümlü dünya, bugün varız, yarın ise yok Malum burada hayatımız pamuk ipliğine bağlı Senden ayrı geçen her günüm Her dakikam sana hasret dolu Belki de ölüm kapıda beklemekte Kapıyı çalmadan gelecek biliyorum Sonra da ben yokum Çoğu zaman nefesim daralıyor Damarlarımdan kanım çekiliyor Burada alınan nefesin, ne kadar değerli olduğunu anladım Çünkü bu nefes, son nefesim olabilir Bu dünyada yaşamadığım ne varsa Seninle son nefesime kadar yaşamak isterdim Burada geçen günleri ise yaşamaktan saymıyorum Çünkü yoğun bakımda nefes alan hastalar gibiyim Nefes alsam da aslında yaşamıyorum Belki de sana kavuşmak için nefes alıyor Ve hayata tutunuyorum Biliyorum ki aklımda, bedenimdeki bu aşk Son nefesimle ölecek ve bu defter de kapanacak… |