Köprüyü Sallayan Uçurtma
gülüşümüzü ç/aldılar
bizi bu "küskün" yola ittiler elimizden oyuncağımız alınırken sren sesleri duyuluyordu sokağımızın başından "nasılsın" sorusu kadar sahte kırmızı başlıklı kızın -yanakları kadar pembe kontgerillanın ayak sesleriyle vurulurduk tahta kapılar üzerimize yıkılırken daha beşikte korkular edindik büyüdük -alfabelik çocuk olduk uçurtma iplerimizi boynumuza doladılar başımızı gövdemizin önüne attılar -gökyüzünden vazgeçmedik üzerinden çok zaman geçti altından çok sular aktı bu köprünün hala seni özlüyorum hala uçurtma uçuruyorum hala misket biriktiriyorum kavanozda hatıra olsun diye -işte öylesine belki de gözlerini unutmamak için /bilemiyorum |
kim bilir belki de başımızı çeviremeyişimizden bakacak başka yönümüz kalmamıştır dost ne dersin iyi ki varsın iyi ki geldin hoş sefa geldin sen
bu muhteşem yürek sesini kutlar esenlikler dilerim...