Bilinmeyene Yolculuk
Lirik Şiir
Hey ben Yolculuk nereye böyle Aklın başında mı senin Gittiğin yol nereye götürecek Hiç düşündün mü? Ben bana seslendi yeniden O yol çilelidir, dönüşü yoktur Aradığın ardında kaldı Dönüp bakmadın mı hiç Döndüm ardıma Gördüm gölgemi Benimle geliyordu Beni yalnız bırakmayan Sadece o vardı Hey ben Kapa gözlerini İç dünyanı seyret Sor kendine kederinle Senden olanlar nerede Ben bana seslendi Kimsem kalmamış Gölgemi aldım gidiyorum Kuru soğan, su, bir ekmek azığımla İhanetin yüz yüzünü görmüşüm Yüz ihanet gölgesiyle Hepsi haykırıyordu bana Git artık buralardan istenmiyorsun Dalgama taş attın, düzenimi bozdun Ben bana dedi ki Duymadın mı hiç Doğru söyleyen böyle kovulur Aldırma sen, dönüşü olmasa da Yürü ayak koyduğun bu yolda Ben bana seslendi ki Bilinmez bir yola çıktın Ne umuyorsun, ne bulacaksın Olmasın sana yalnızlık hüsran Hüsranla dost ol, konuş ağaçla Konuş çiçeklerle, böceklerle İnan bana ben dostum Sarıl yalnızlığına Bas bağrına Yaraya tuz misali Kavursun yürek yaranı Dönüp bakma ardına Seni taşlayanlar kaldı geride Geride kalanlar zillet çukurunda Sana yalnızlığın ve gölgen Dost olsun, Ben bana sordu ki; Hızmalı yârin, saçı boncuklun Nerede? Ağlıyor muydu yoksa Ayağı altın hızmalın Haki renkli mendilini mi sallıyordu Anlamıştım, beni doğaya vuruyordu Ben bana sordu ki Tüm dostların ve dahi yakınların Sen taşlanırken neredeydiler Ben biliyorum, Sütre gerisinden seyrediyorlardı Lal olmuşlardı Gözleri fal taşı gibi Yuvalarında dönüyordu Ben bana öğüt verdi kısacık Düşünme geriye döktüklerini Onlar süprüntü artık Özündeki sen ile Ve önündeki gölgen ile Yürü gölgesizler yurduna Kendini yaşa, anını yaşa, özün arınsın Buz mavisi gecenin bağrında |