GÖZYAŞI AĞLIYOR
GÖZYAŞI AĞLIYOR
Gözyaşı deyip de geçme ey insan Anlamaya çalışsana her bir damlasını Saklı olan acıları, hicranları bir anla Bir anlayıp da döksen birkaç gözyaşı Yıkan ey insanoğlu, yıkan, yıkansana! O sırlı gözyaşı seline girip te bir yıkan Girip de bir gör nice feryatlar saklıdır Feryatları görüp de iyice bir arınsana Arında anla niçin dökülür o gözyaşları Boşa dökülmez ki onca gözyaşları Kimi yârinden ayrılmıştır döker de döker Zehirli sözler yakar-kavurur yürekleri Yürekte yara açar gözlerde yaş olur Yaş olur da dökülür nazlı eda ile yanaktan Kiminde evlat açısı savaştan yana Kiminde yoksulluk zalim düzenden Kiminde aşk acısıdır dinmek bilmez Kiminde hastalık ve her türlü illetiyle Acı bir olur, akar yanaklardan gözyaşı Gözyaşının dili yoktur ki konuşabilsin Rengi yoktur ki gözde resim olabilsin Yoktur ki kokusu burunlarda derin sızı Sırrı vardır ama damlasında gizlidir Sırrını anlamakta insan olana yakışır Saklama gözyaşını, dökülsün yanaktan Dökülüp gönüllerde sel olsun, ses olsun Vicdanlar filizlensin gülistana dönüşsün Kötülüğün cümlesi gözyaşında arınsın Maskeli bir hayata nasılda düştük Nasılda aldandık maskeli hayatta Görünce gerçek yüzü nasılda ağladık Ağladık ama gözyaşları sessiz, çaresiz Sessiz gözyaşları aslında çığlık atıyor Kulağı olan işitiyor ahı-feryadı bir cümle Bir mendilde sen al sil masum gözyaşını Sil de insanlık ikliminde gülistanlar açılsın Gönüllerde tüm dertler kelebeğe dönsün Dönsün üstümüzde, konsun başımıza Avcumuza konsun da dilimize şiir yazsın |