Rubai (24)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Meyhane ve şaraptan kastım hayyam değildir. Zâten Hayyama atfedilen bütün rubailer de Hayyamın değildir. Hayyam, kull’un zaif ve naif olduğunü söylerken inancını da yükler. Bazı rubailer de ise isyan ve şirk vardır. Hayyam gibi bir deha kendisiyle çelişmez.
Cahiliye devrinde bile araplarda şiir revaçtaydı. Farisi şair ve şiirler herkesçe malumdur. Günümüzde ise dil hem yoksullaşmış, hem de sırrını ve gücünü kaybetmiştir Birinci ve ikincı satırlar. Nabi ve fuzulilerin yetiştiği dönemlerde, dergah ve öğretisi, şarap ve meyhane olarak şiirleştirilmiştir
Ne meyhane ne şarap, ne acem ne de arap
Sözün kulesi düştü, enkaz da sözcük harap Sırrı çözülemiyor, nâbinin fuzulinin Söz de ki enerjinin, esrarını aç YA RABB |
Ne seherde şafak, ne de akşamda güneş
Kalemin yüreği sustu, mısra da serzeniş
Gayesi anlaşılamaz, Sâdi'nin Nâbî'nin
Kelamın cevherini, keşfetmek güç ey AZİZ
Leyla'nın mecnunu yok, divanenin aklı kayıp
Heceyi deviren aşkın, hüsranında bir kayıp
Mazmunun çözülmesi, gazelin sırrı gizli
Mana denen ummanı, çözsün lütfun ey RAHMAN